14. Hukuk Dairesi 2016/15624 E. , 2017/5321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-davalı vekili tarafından, davalılar-davacılar aleyhine 30.01.2006 gününde verilen dilekçe ile elatanın önlenmesi ve kal, birleştirilen davalarda 16.02.2007 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil ya da tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; yıkım isteminin reddine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleştirilen 2006/78, 2006/79 ve 2006/80 Esas sayılı dava dosyaları elatmanın önlenmesi ve kal; birleştirilen 2006/799, 2006/800 ve 2007/98 Esas sayılı dava dosyaları TMK"nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, birleştirilen 2006/799, 2006/800 ve 2007/98 Esas sayılı dava dosyaları ile açılan temliken tescil davalarının şartları oluşmadığından reddine, asıl dava ve birleştirilen 2006/78, 2006/79 ve 2006/80 Esas sayılı dava dosyaları ile açılan elatmanın önlenmesi davalarının kabulü ile muhdesat sahiplerinin iyiniyetli olmadıkları anlaşıldığından en az bedel olan ve bilirkişi raporuyla tespit edilen bedellerin ödenmesi koşuluyla muhdesatların kal"ine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 30.06.2014 tarihli 2014/4153 Esas, 8771 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Temliken tescil isteminde bulunan davalılar-birleştirilen davada davacılar vekili tarafından bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Dairemizin 17.11.2014 tarihli 2014/12690 Esas, 12990 Karar sayılı ilamıyla temliken tescil isteminin reddinde bir usulsüzlük bulunmadığı ancak yapıların yıkılmasının fahiş zarar doğuracağı anlaşıldığından, TMK"nın 723. maddesi gereği mahkemece, tapu maliki davacı-birleştirilen davada davalı Hazineye en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceğinin sorulması, bedeli ödemeyi kabul etmesi halinde bedel karşılığı yapının arsa malikine aidiyetine, kabul etmemesi halinde ise yıkım isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemizin 30.06.2014 tarihli bozma ilamının kaldırılarak hükmün yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin asgari levazım bedelini ödemeyeceklerini bildirmesi nedeniyle muhdesatların yıkımına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin salt kal istemine ilişkin olarak hüküm kurulmasıyla yetinilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde davalılar-birleştirilen davada davacılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.