16. Hukuk Dairesi 2018/1240 E. , 2018/6666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu ... İlçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 893 ada 10 parsel sayılı 9.858,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 898 ada 26 parsel sayılı 3.282,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve muris ... mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında mirasçılar... ve .... dosyaya vekaletname sunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 893 ada 10 ve 898 ada 26 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/999 Esas, 2014/961 Karar sayılı muris ..."e ait veraset ilamındaki davacılar ..., ... ve ...n"in payları oranında iptali ile iptal edilen kısımların davacıların miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile 893 ada 10 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davalının 898 ada 26 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmaza revizyon gören tapu kaydının taşınmaza uyduğu, ancak uygulanan tapu kaydında her ne kadar bağış işlemi görülmekte ise de, taşınmazın tarafların ortak murisleri tarafından kullanıldığı, bağış yapılıp yapılmadığı hususunun yerel bilirkişilerce bilinmediği, ailenin tek erkek evladı olan davalıya 15 yaşında yapılan bağış işleminin gerçeği yansıtmadığı kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesinde isabet bulunmadığı gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulamada hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı taraf, çekişmeli taşınmazın müşterek muris ..."den geldiği iddiasına dayanarak dava açmış, davalı ise, taşınmazın halası ... tarafından kendisine hibe edildiğini ileri sürmüştür. Davalı tarafın dayandığı ve tespite esas tapu kaydının maliki davalı olup, davacı tarafça tapu kaydının yolsuz oluştuğuna dair bir iddia ve ispat bulunmadığı gibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Bağışlama ehliyetini düzenleyen 287.maddesinde; “fiil ehliyeti bulunmayan kişi ayırt etme gücüne sahipse, bağışlamayı kabul edebilir.” hükmü gereğince halası Nadiye’nin yaptığı bağışı (ivazsız tasarrufu) davalının kabul edebileceği de kuşkusuzdur. Dolayısıyla mahkemenin bu yöndeki gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır. Ne var ki; çekişmeli taşınmaza ... sırasında revizyon gören ve davalı tarafça delil olarak sunulan 18.04.1972 tarih ve 15 sıra nolu tapu kaydı ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 24.03.1970 tarih, 1966/204 Esas, 1970/32 Karar sayılı ilamı ile hükmen oluştuğu halde mahkemece tapunun dayanağı tescil ilamı ve krokisi getirtilmemiş, tapu kaydı mahalline uygulanıp kapsamı yöntemince belirlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle davalının dayandığı ve çekişmeli taşınmaza revizyon gören tapu kaydının dayanağı tescil ilamı ve krokisinin getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında davalının dayandığı tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı ... Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının uygulanabilir olmaması halinde tapu kaydının sınırları ayrı ayrı okunmak suretiyle yerel bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkânı sağlanmalı, sınırlar komşu parsel tutanak ve varsa dayanağı kayıt ve belgelerle denetlenmeli, uygulama sırasında çekişmeli 898 ada 26 parsel sayılı taşınmaz ile çekişmeli 893 ada 10 parsel sayılı taşınmaz arasında bulunan yolun tapunun oluşumu tarihinde var olup olmadığı ve revizyon gören tapu kaydının doğu ve batı sınırında okunan ..."in tarafların ortak murisi olduğu göz önünde bulundurulmalı, fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının ve varsa haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, taşınmazın bir kısmının ya da tamamının tapunun kapsamında kaldığının tespit edilmesi halinde tapu kaydına değer verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalı, tapu kaydının taşınmazı kısmen ya da tamamen kapsamaması halinde ise bu bölümlerin davacının iddia ettiği gibi tarafların müşterek murisi ...’den kalıp kalmadığı belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.