Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6132
Karar No: 2018/6665
Karar Tarihi: 14.11.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/6132 Esas 2018/6665 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı, murisine ait olan tescil harici taşınmazın kullanımı sonrasında kendisine intikal ettiğini ve zilyetlikle edinme koşullarının lehine oluştuğunu ileri sürerek adına tescilini istemiştir. Ancak çekişmeli taşınmaz önce idari yoldan sonrasında ise toplulaştırma nedeniyle davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları, taşınmazın davacının babası tarafından 45 yıl, sonrasında ise davacı tarafından 30-35 yıldır kullanıldığını, davacıya nasıl intikal ettiği ve taksim hususlarında bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir. Dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt örneğüne göre muris'in davacı dışında başkaca mirasçılarının olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının murisi tarafından imar-ihya edilen taşınmazın onun ölümünden sonra taksimen ya da başka suretle davacıya kaldığı kanıtlanamadığından davacının aktif dava ehliyeti yokluğundan davası reddedilmelidir. Kararda belirtilen kanun maddeleri: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu madde 326, madde 337, madde 338, madde 341, Türk Medeni Kanunu madde 712 ve tapu sicil yönetmeliği.
16. Hukuk Dairesi         2017/6132 E.  ,  2018/6665 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacı tarafa delil ve tanıklarını bildirmesi için süre ve imkan tanınması, komşu 165 parsel sayılı taşınmaza ... çalışmaları sırasında uygulanan Mart 291 tarih ve 17 sıra nolu tapu kaydının getirtilerek yerel bilirkişi ve teknik bilirkişiler aracılığıyla mahalline uygulanması, çifte tapunun önlenmesi açısından taşınmazın tapuya kayıtlı yerlerden olup olmadığının araştırılması, yöntemince ilanların yapılması, çifte tapunun önlenmesi açısından hükme esas alınan teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenerek dava konusu yapılan yerin tapuya kayıtlı yerlerden olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğü"nden sorulması, dava tarihinden geriye doğru en az 20 yıl (1980-1990 tarihleri arası) öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının getirtilerek, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendisi ile teknik yerel bilirkişi ve tanıkları aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte uygulanması, taşınmazın davacının iddia ettiği gibi dava tarihinden önce davacı ile davacının murisi ......’in zilyetlik ve tasarrufunda bulunup bulunmadığı, ......’in ölümünden sonra mirasçıları arasında yapılan rızai taksim sonucu davacının payına düşüp düşmediği, davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması" gereğine değinilmiştir. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz toplulaştırma çalışmaları nedeniyle 111 ada 2 parsel numarasıyla, 77.631,39 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde karar verilmişse de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Davacı, 60000 metrekare yüzölçümlü tescil harici taşınmazın murisine ait iken taksimen kendisine intikal ettiğini ve zilyetlikle edinme koşullarının lehine oluştuğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ise çekişmeli taşınmaz önce idari yoldan sonrasında ise toplulaştırma nedeniyle 111 ada 2 parsel numarasıyla 77.631,39 metrekare yüzölçümü ile davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları, çekişmeli taşınmazın davacının babası .... tarafından 45 yıl, sonrasında ise davacı tarafından 30-35 yıldır kullanıldığını, davacıya nasıl intikal ettiği ve taksim hususlarında bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir. Dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt örneğine göre muris .....in davacı dışında başkaca mirasçılarının olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde, davacının murisi tarafından imar-ihya edilen taşınmazın onun ölümünden sonra taksimen ya da başka suretle davacıya kaldığı kanıtlanamadığına göre, mahkemece davacı tarafça tek başına açılan davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; mahkemece, bozma ilamından önce, keşif sonucu düzenlenen 13.12.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda 1 ilâ 25 sayılı noktalarla sınırlı olan ve raporda (A) harfi ile gösterilen 63.337,18 metrekarelik tescil harici taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş olduğu halde bozma ilamından sonra ... adına idari olarak tapuya bağlanan taşınmazın tamamının adına tescili için davayı islah etmiş ise de; Yargıtay bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığına ilişkin 06.05.2006 tarih, 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca taşınmazın daha önce davaya konu edilmeyen kısımlarının ıslahla davaya konu edilmesi de mümkün olmadığı halde, davacı tarafın bozma ilamından sonra yaptığı ıslaha değer verilemeyeceği göz ardı edilerek 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi dahi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi