2. Hukuk Dairesi 2015/2056 E. , 2015/1348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, velayetler, kendi tazminat, nafaka ve ziynet taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı (kadın)"ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı (kadın)"ın tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, davacı-karşı davalı (koca)"nın davasının kabulü ile, tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan davalı-karşı davacı (kadın) yanında, davacı-karşı davalı (koca)"nın da sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmaktadır. O halde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya sebep olan olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekmektedir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Davalı-karşı davacı (kadın)"ın bir geliri ve malvarlığı bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, mahkemece, tamamen kusurlu olduğu belirtilip, bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak yoksulluk nafakası (TMK.md.175) talebinin reddi doğru görülmemiştir.
3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re"sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, yoksulluk ve tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2015 (Çrş.)