3. Hukuk Dairesi 2017/179 E. , 2018/10326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, annesi ile birlikte yolda yaya olarak gitmekte olana küçük ... "e davalı şirkete ait garajda bulunan, davalı ..."un gözetiminde burada kalan davalı ..."e ait ... cinsi köpeğin saldırdığını, davalı ..."un Ceza Mahkemesinde yargılandığını ve ceza aldığını, olay nedeni ile manevi zarar gördüklerini ileri sürerek; küçük ... için 20.000.00.-TL, ... ve ... için 10.000.00.- er TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, sorumlu olmadıklarını, çocuğun tamamen iyileşeceğini, talebin yüksek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; her bir davacı için ayrı ayrı 5.000.00.-er TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Somut olayda, küçüğün meydana gelen olay nedeni aldığı yaralar konusunda yargılama esnasında bir rapor alınmamış, yüzünde sabit iz kalıp kalmadığı konusu aydınlatılmamıştır. Mahkemece, olaydan dolayı küçükte oluşan yaralar konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak, çocuğun yaralarının niteliğinin ve kalıcı olup olmadıklarının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmek suretiyle varılacak uygun sonuca göre manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, ceza yargılaması sırasında alınan adli tıp uzmanı tarafından düzenlenen 18.12.2014 tarihli rapora dayanılarak hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
3-) Dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 27.maddesi hükmüne göre, davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının tarafların açıklamalarını dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır.
Mahkemece, taraf delilleri toplanmaksızın, tanıklar dinlenmeksizin yargılamanın sonuçlandırılması hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
4-) TBK 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Somut olaya gelince; olay tarihi, olayların gelişim şekli, yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında ve özellikle olayın mağduru olmasına göre küçük ... lehine daha yüksek tazminata hükmedilmesi gerekirken, diğer davacılarla eşit miktarda manevi tazminata hükmedilmesi hakkaniyete uygun ve isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci, üçüncü ve dördüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.