Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/480
Karar No: 2021/10053
Karar Tarihi: 08.11.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Silahlı terör örgütü adına suç işleme - Tehlikeli maddeleri - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/480 Esas 2021/10053 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/480 E.  ,  2021/10053 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütü adına suç işleme, Tehlikeli maddeleri
    izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, Mala zarar verme, Görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Terör örgütünün propagandası yapma
    Hüküm :1-Sanıklar ... ve ... hakkında; Silahlı terör örgütü üyesi olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, mala
    zarar verme suçlarından ayrı ayrı BERAATLERİNE,
    2-Sanık ... hakkında; Görevi yaptırmamak için direnme, silahlı olarak katılınan toplantı ve yürüyüşte ihtara rağmen dağılmama, terör örgütü propagandası yapma, silahlı terör örgütü adına suç işleme, mala zarar verme suçlarından BERAATİNE,
    3- Sanık ... hakkında; Mala zarar verme suçundan BERAATİNE,
    4- Sanık ... hakkında; Mala zarar verme ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarından BERAATİNE,
    5- Sanıklar ... ve ... hakkında;
    A- Terör örgütü propagandası yapmak suçundan;
    3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 62, 53, 58/9,
    63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine

    B- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; TCK"nın 265/1, 265/3, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine
    C- 2911 sayılı Kanununa muhalefet suçundan; 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine
    D- 2911 sayılı Kanununa muhalefet suçundan; 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine,
    E- Silahlı terör örgütü adına suç İşlemek suçundan; TCK"nın 220/6 maddesi yollamasıyla 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 220/6, 62, 53, 58/9, 63, 54 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine
    Temyiz edenler : Cumhuriyet savcısı, Katılan vekili, sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanıklar ..., ... ve ..."nin, ...Belediyesine karşı işlediği iddia edilen mala zarar verme suçu yönünden katılan hazine vekilinin; sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik olarak da sanıklar müdafiinin, yapmış oldukları temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanıklar ..., ... ve ..."nin, ...Belediyesine karşı işlediği iddia edilen mala zarar verme suçu yönünden suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen katılan Hazine vekilinin davaya katılma hakkı bulunmadığı, bu nedenle mahkemece verilen katılma kararının yok hükmünde olup katılan Hazine vekiline temyiz hakkı vermeyeceği, yine sanıklar ... ve ... müdafilerinin 09.12.2014 tarihli duruşmada tefhim edilen hükmü CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra temyiz ettikleri anlaşılmakla, temyiz hakkı bulunmayan katılan hazine vekili ile süresinden sonra temyiz isteminde bulunan sanıklar müdafilerinin temyiz taleplerinin CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2- Sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve mala zarar verme, sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme, silahlı olarak katılınan toplantı ve yürüyüşte ihtara rağmen dağılmama, terör örgütü propagandası yapma, silahlı terör örgütü adına suç işleme, mala zarar verme, sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahlı katılarak 2911 sayılı Kanunun 33/1 maddesine muhalefet etme ve terör örgütü propagandası yapma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz istemlerine yönelik yapılan incelemede;
    Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan hüküm kurulurken öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220/6. maddesinin 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıklar ... ve ..."in silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahlı katılarak 2911 sayılı Kanunun 33/1 maddesine muhalefet etme ve terör örgütü propagandası yapma suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar ... ve ..."in tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve mala zarar verme, sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve mala zarar verme, sanık ... hakkında ise görevi yaptırmamak için direnme, silahlı olarak katılınan toplantı ve yürüyüşte ihtara rağmen dağılmama, terör örgütü propagandası yapma, silahlı terör örgütü adına suç işleme, mala zarar verme suçlarının sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan incelenen dosya kapsamına göre verilen kararlarda bir isabetsizlik bulunmadığından O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet ve beraate ilişkin hükümlerin ayrı ayrı ONANMASINA,
    3-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve mala zarar verme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Sanık müdafiinin temyiz talebinin kapsamına göre vekalet ücreti ile sınırlı olarak yapıldığı belirlenerek;
    Yapılan yargılama sonunda toplanan kovuşturma sonucuna uygun delillerden, silahlı terör örgütü üyesi olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve mala zarar verme suçlarından suçlarının sübuta ermediği kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1136 sayılı Kanunun 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Sanık ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3000,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4-Sanıklar ... ve ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş, ancak;
    Sanıkların görevi yaptırmamak için direnme suçunu silahtan sayılan taş ile işlediklerinin kabulüne rağmen cezalarından TCK"nın 265/4. maddesi uyarınca artırım yapılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3-b kısmına; (3.) Fıkradan sonra gelmek üzere "Sanıkların görevi yaptırmamak için direnme suçunu silahtan sayılan taş ile işlediklerinin anlaşılması karşısında haklarındaki cezanın TCK"nun 265/4.maddesi uyarınca yarı oranında arttırılarak 18 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" şeklinde 4. fıkranın eklenmesi, sonrasında gelen ve TCK"nın 62. maddesinin uygulandığı fıkrada ise 10 ay hapis cezasının kaldırılarak yerine "15 ay hapis cezası" yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    5- Sanıklar ... ve ... hakkında 2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesine muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe düzenlemeler içeren 02.03.2014 tarih ve 6529 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 2911 sayılı Kanunun 24/3. maddesi;
    “(a) ve (b) bentlerindeki durumlarda güvenlik kuvvetlerine karşı fiili saldırı veya mukavemet veya korudukları yerlere ve kişilere karşı fiili saldırı hali mevcutsa, ihtara gerek olmaksızın zor kullanılır”,
    Suç ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesi ise;
    “Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılanlar, ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar ederlerse, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”,
    Şeklinde düzenlenmiştir.
    Suç tarihinde yürürlükte bulunan 2911 sayılı Kanunun 24/3. maddesine göre; kolluk görevlileri ancak “aynı maddenin (a) ve (b) bentlerinde düzenlenen durumlarda kendilerine yönelik fiili saldırı veya mukavemet ya da korudukları yerlere ve kişilere karşı fiili saldırı hali mevcut olması durumunda ihtara gerek olmaksızın zor kullanma yetkisine sahip bulunmaktadır. Yani ihtar olmaksızın zor kullanma yetkisi kanuna aykırı hale gelmiş tüm toplantı ve gösterilerde kolluğa tanınmış bir yetki değildir.
    2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesinde ifadesini bulan “Direnme” suçunun oluşabilmesi için öncelikle 3 şart gerçekleşmelidir. Bunlar;
    a) Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılınması,
    b) Dağılma emrinin mevcut olması,
    c) Toplantı ve gösteri yürüyüşünün zorla dağıtılması,
    Şartlarıdır.
    “Direnme” suçunun faili; kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılarak ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmayan kişilerdir.
    Bu maddede cezalandırılan durum, toplantıya katılınması değil yetkili makamlar tarafından verilen dağılma emrine uyulmamasıdır. Toplantı veya gösteri yürüyüşüne katılmak 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde tanımlanan suçun ön şartıdır. Toplantı veya yürüyüş, en başından itibaren kanuna aykırı olabileceği gibi, sonradan da kanuna aykırı hale gelebilir.
    Yapılmakta olan bir toplantı veya yürüyüşe katılan bir kişi, bu toplantının yasal olup olmadığını bilemez. Toplantı veya yürüyüşün yasaya aykırı olduğu idari otoritenin uyarısı ile ortaya çıkar. Ancak bu uyarıdan sonra, katılan eylemine devam ederse bu eylemi suç oluşturur. Bu nedenle 32. maddedeki suç için dağılma emrinin mevcudiyeti suçun unsuru sayılmaktadır.
    Dağılma emrine uymayanların cezalandırılabilmesi için son olarak emir ve ihtardan sonra kendiliğinden dağılmamaları ve kolluk kuvvetleri tarafından zorla dağıtılmış olmaları gerekmektedir. Kendiliğinden dağılmama halinde mukavemet söz konusu olacaktır. Topluluğun, yetkili makamın emir ve ihtarından önce ya da sonra kendiliğinden dağılması halinde, suç oluşmayacağı için şahıslara ceza da verilmeyeceği gibi kolluk kuvvetleri tarafından zorla dağıtılmış olmamaları halinde de 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde suçun zorunlu unsurları arasında bulunan “zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme” unsuru gerçekleşmeyecektir.
    Bu açıklamalar karşısında somut olay irdelendiğinde;
    Her ne kadar mahkeme gerekçeli kararında sanıkların; "olay tarihinde yasal olmayan gösteri ve yürüyüşe katılarak kolluğun ihtar ve zor kullanmasına rağmen dağılmayarak etkin direnmede bulunduklarını" kabul etmişse de; oluş, iddia, olay tutanağı, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanıkların olay sırasında zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetlerine yeter kesin ve inandırıcı nitelikte delil elde edilemediği gözetilmeden sanıkların ayrı ayrı beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, 08.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi