1. Ceza Dairesi 2016/5520 E. , 2017/3457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten Öldürme
HÜKÜM : TCK"nun 81/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin 1 haftalık yasal süre içindeki temyiz isteminden sonra suça sürüklenen çocuğun cezaevinden gönderdiği 05/01/2016 tarihli dilekçesi ile dosyanın onanmasını istedikleri anlaşılmakla, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 05.02.2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı Kararı uyarınca, cezanın onanması isteği, temyiz isteminden vazgeçme niteliği taşıdığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafinin temyiz isteminin feragat nedeni ile CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİYLE, katılanlar vekilinin temyiz istemi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk ..."in maktul ..."i kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan katılanlar Ali Osman, Nurcan ve Cemile vekilinin ceza miktarına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
Suç tarihinde 17 yaş 5 ay 19 günlük olan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hükümde yaş küçüklüğü nedeniyle TCK’nun 31/3. maddesi uyarınca yapılan indirimin, yasal sınırlar dahilinde ve fakat çocuğun yaşı ile orantılı olacak şekilde bir ceza verilmesi yerine alt hadden ceza belirlenmesi,
yasaya aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, üyeler ... ve ..."nın haksız tahrikin varlığına yönelik karşı oyları ile 24/10/2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
(M) (M)
KARŞI OY
Suça sürüklenen çocuk ..."ın kasten öldürme suçunun sübutu ve suç niteliği kabul edilip, yaş küçüklüğü nedeniyle TCK"nun 31/3. maddesi uyarınca yapılan indiriminin çocuğun yaşı ile orantılı olacak şekilde tayini yerine alt hadden ceza belirlenmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm oyçokluğu ile bozulmuştur.
Sübut, suç niteliği ve bozma nedeni konusunda sayın çoğunluğa iştirak ediyoruz, ancak; suça sürüklenen çocuğun atılı suçu tahrik altında işlediğinin kabulü ile TCK.nun 29. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılması gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğa bu yönden katılmıyoruz.
Suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki savunmaları ile annesi ... ve babası ... ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde; anne Döndü ile mahalle bakkalı ... arasında olaydan 6 yıl önce gönül ilişkisi olduğu, Döndü"nün bu ilişkiyi sürdürmek istemediği, maktulden uzaklaşmak için kirada oturdukları evden ayrılarak başka mahalleye taşındıkları, buna rağmen maktulün ilişkiyi devam ettirmede ısrarcı davrandığı, bu halden rahatsız olan Döndü"nün olay tarihinden 18 gün önceki 01/02/2015 tarihinde Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile maktul ..."dan şikayetçi olduğu, bu ilişkiyi tesadüfen öğrenen suça sürüklenen çocuğun ..."ı öldürdüğü açıktır.
Suça sürüklenen çocuğun annesinin reşit olduğu, rızası ile maktulle gönül ilişkisine girdiği, MK. 185/3. maddesine göre sadece eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü olduğu, çocuğa karşı sadakat yükümlülüğü bulunmadığı düşüncesiyle suça sürüklünen çocuk lehine tahrik hükmünün uygulanması düşünülmemiştir.
Tahrik, ceza hukuku bakımından bir kimseyi suç işlemeye yöneltme, teşvik etme ve bu kişinin iradesi üzerinde yapılan etki sonucu suç işleme doğrultusunda harekete geçirilmesidir. Bu halde fail dışardan gelen etkinin yarattığı karışıklığın sonucu olarak suç işlemektedir.
Suça sürüklenen çocuğun babası sağdır. Annesi Döndü"nün maktulle evlenmek niyetiyle duygusal ilişki yaşadığı söylenemez. Başlangıçta rızaya dayalı ilişki yaşayan ... daha sonra ilişkiyi bitirmek istemiş, maktulün verdiği rahatsızlıktan dolayı da onun hakkında şikayette bulunmuştur.
Her ne kadar bu şikayet hakkında Cumhuriyet Savcılığınca 23/02/2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; suç tarihi olan 19/02/2015 tarihi itibariyle verilmiş bir karar yoktur.
Şu duruma göre, maktulün başlangıçta suça sürüklenen çocuğun annesi ile rızaya dayalı ilişki yaşadığı, annenin bu ilişkiyi bitirmek istemesine rağmen maktulün rahatsızlık vermeye devam ettiği anlaşılmaktadır.
Hayatının baharındaki bir gencin hiçbir neden bulunmadığı halde böyle bir suç işlemesi düşünülemez. Onun iradesini etkileyen, suç işlemeye yönelten, toplum içinde küçük düşüren annesi Döndü ve maktul ..."tir. Maktulün bu olaydaki rolü tamamen reddedilemez.
Anneye sövüldüğünde suç işlenip tahrik indiriminden yararlanılıyorsa, anne ile ilişki yaşanmasında veya annenin rahatsız edilmesi hallerinde de tahrik indiriminden yararlanılması gerekir.
Bu itibarla; suç niteliği ve sübutu kabul edilen eylem yönünden yaş küçüklüğü nedeniyle bozma kararına ek olarak suça sürüklenen çocuk lehine asgari oranda tahrik indirimi uygulanması gerektiği yönünden de bozma kararı verilmesi gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğa bu yönden katılmıyoruz.
... ...
Muhalif Üye Muhalif Üye