16. Ceza Dairesi 2017/3943 E. , 2018/1341 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "27.07.2017" olarak yazılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-UYAP üzerinde yapılan incelemede; sanık hakkında örgütsel faaliyet çerçevesinde işlendiği belirtilen görevi kötüye kullanma suçundan Tefenni Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/55 E. sayılı dosyasının derdest olduğu, yargılama konusunun iş bu dosyanın iddianamesinde de bahsedilen ve aynı dönemi kapsayan örgütsel faaliyetlerle ilgili olarak BİMER"e yapılan şikayetle ilgili olduğu anlaşıldığından, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da dikkate alınarak, sözkonusu dosyanın getirtilip incelenerek gerekirse birleştirilip tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair Burdur İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen yetersiz araştırma tutanağına dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesi,
4-Kabul ve uygulamaya göre de;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 27.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.