Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1301
Karar No: 2017/3454
Karar Tarihi: 24.10.2017

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1301 Esas 2017/3454 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz eden merci, bu kararı hukuka aykırı bulduğu için itirazın kabulünü istemiştir. Ramazan Buhurcu'nun kayıp olduğu ihbarı üzerine başlatılan soruşturmada, cesedine ulaşılan kişinin intihar ettiği sonucuna varılmıştır. Ancak bu sonuca varılırken Cumhuriyet savcısının soruşturma yapması gerektiği halde yapmadığı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını hukuka uygun şekilde veremediği belirtilmiştir. Bu nedenle, Elmalı Sulh Ceza Hakimliğinin verdiği karar kanun yararına bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160, 170/2, 172, 173/3 ve 309. maddeleri.
1. Ceza Dairesi         2017/1301 E.  ,  2017/3454 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)



    Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan şüpheliler ..., ..., .....ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/03/2016 tarihli ve 2015/1532 soruşturma, 2016/307 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Elmalı Sulh Ceza Hakimliğinin 19/04/2016 tarihli ve 2016/321 değişik iş sayılı Kararı ile ilgili olarak;
    Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma ve toplanan deliller ve tüm dosya kapsamında hakkında kayıp ihbarı bulunan Ramazan Buhurcu’nun intihar ettiği, intihar etmesini gerektirecek herhangi bir azmettirme ve teşviğin bulunmadığı, ölüm olayının cinayet neticesinde gerçekleşmiş olabileceğine ilişkin herhangi bir iz, emare veya delil bulunmadığından bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
    5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müşteki Ali Buhurcu’nun 12/09/2015 tarihinde babası olan müteveffa Ramazan Buhurcu’nun kaybolduğunu ve kendisinden haber alınamadığını kolluk kuvvetlerine bildirmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında elde edilen delil, bilgi ve belgelerden, 21/10/2015 tarihinde cesedine ulaşılan Ramazan Buhurcu’nun Kumluca ilçesinde mukim olduğu ve burada bir ekmek fırını işlettiği, kendisinden son haberin alındığı 09/09/2015 tarihinde saat 11.00 sularında Antalya Elmalı ilçesi otogarına giderek
    burada 07 PT 749 plaka sayılı ticari taksi ile Fethiye yolu üzerinde bulunan Güğü Beli istikametine gittiği, Yapraklı köyü istikametinde ticari taksiden indiği bundan sonra da kendisinden bir haber alınamadığı, 21/10/2015 tarihinde alınan ihbar neticesinde müteveffanın cesedine ulaşıldığı ve yanında bir adet ruhsatsız olduğu belirlenen tabanca ve 3 adet boş fişeğin bulunduğu, 25-30 cm yanında sert bir cisimle kırıldığı değerlendirilen cep telefonunun olduğu, şahsın bitişik atış sonucunda ölüm olayının gerçekleştiğinin Adli Tıp Kurumunun 05/01/2016 tarihli raporu ile anlaşıldığı, müteveffanın ölümünden önce şüphelilerden ... ile arasında içeriği ve kaynağı anlaşılamayan parasal bir ilişkinin olduğu, şüpheli ...’in muteveffanın kendisinden 70.000.00 Türk Lirası borç aldığı ve fasılalar arasında bu borcun ödendiğini beyan ettiği, bu kapsamda dosya arasında yer alan belgeler itibariyle müteveffanın şüpheli ...’e belirli aralıklarla para gönderdiğinin anlaşıldığı, ancak bu paraların neye istinaden gönderildiği hususunda şüpheli ...’in ifadeleri dışında başkaca bir bilgi bulunmadığı, şüpheli Cemil’in muteveffanın kayıp olduğu aşamada vermiş olduğu ifade ile ölümünün anlaşılması üzerine vermiş olduğu ifade arasında farklılık bulunduğu, müşteki tarafın şüpheli ile muteveffa arasında tarihi eser kaçakçılığına dayanan bir parasal ilişki olduğu, müteveffanın öldüğü gün esasen tarihi eser işi ile ilgili olarak biriyle buluşmak üzere gittiği, akabinde de bilinmeyen bir sebeple buluştuğu kişiler tarafından öldürülmüş olabileceği yönündeki iddiaların açıklığa kavuşturulması açısından, müteveffa üzerinde bulunan ve Ankara Kriminal Daire Başkanlığı tarafından kırık olması nedeni ile incelenemeyen telefonun öncelikle teknik bir servise tevdii edilerek içerisindeki bilgilere ulaşabilecek seviyede tamirinin mümkün olması halinde tamirinin teminen tekrar bilirkişi incelemesine gönderilerek içerisinde yer alan görüşme, sms, fotoğraf yahut diğer dijital kayıtların dökümünün yapılması, şüpheliler ile müteveffanın hts kayıtlarının karşılaştırılarak, şüpheli Cemil tarafından rızai olarak kolluğa sunulan mesaj kayıtları ile taraflar arasındaki mesajlaşma trafiğinin bir biri ile örtüşüp örtüşmediğinin tespiti, şüphelilerin olay tarihinde ve öncesinde kullandığı cep telefonları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, olay ve öncesine ilişkin görüşme, mesajlaşma, fotoğraf, video kaydı ve sair dijital kayıtların delil olarak dosyaya kazandırılması, müteveffadan son haber alınan tarih itibariyle cep telefonunun baz istasyonu kayıtlarının, diğer şüphelilerin cep telefonu baz istasyonu kayıtları da ilgili yerden temin edilerek birlikte olup olmadıklarının tespiti, tanık Ali Atalay’ın ifadesinde geçen ve tarihi eser işi ile ilgili olduğu bildirilen kişilerin açık kimlik bilgilerinin tespiti ile beyanlarının dosyaya kazandırılmasını müteakip elde edilecek bilgi ve belgeler ışığında şüphelilerin hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması
    lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14/11/2016 gün ve 94660652-105-07-7275-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Elmalı Sulh Ceza Hakimliğinin 19/04/2016 tarihli ve 2016/321 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi