3. Hukuk Dairesi 2018/2965 E. , 2018/10318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının tarımsal sulama abonesi olduğunu, sayacın gerilim kancası ve bakanlık mührü ile oynanması nedeniyle davalı hakkında kaçak elektrik kullanmaktan dolayı fatura tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk ettirilen 11.268 TL faturanın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı; kaçak elektrik kullanmadığını, bu nedenle borcu bulunmadığını, hakkında açılan ceza davasında beraat kararı verildiğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2009/1638 Esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın 2.539,14 TL açısından iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmiş,hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz 17.06.2014 tarih 2014/1945 Esas ve 2014/9757 Karar sayılı ilamı ile “.. Dava konusu kaçak elektrik miktarının Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine uygun şekilde tam olarak belirlenmesi için uzman bir bilirkişiden, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetime elverişli rapor alınarak karar verilmesi gerektiği....” gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile, Kilis İcra Müdürlüğünün 2009/1638 Esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın 27,60 TL açısından iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyulmuştur. Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar. Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.Somut olayda mahkemece; bozma kararına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmemiş, bozmaya uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki; yukarıda anılan bozma ilamında, davalı tarafından talep edilen kaçak elektrik bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine uygun şekilde hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece; dava konusu kaçak elektrik tespit tutanağı döneminde kaçak elektrik kullanılmadığı, dolayısıyla kaçak kullanım borcunun bulunmadığı, davalının nizalı dönem olarak kabul edilen normal elektrik tüketim bedelini 27,26 TL olduğunu belirten bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne dair yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-)“Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. (Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka, taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay"ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık, temyiz eden tarafın,önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir.” (Prof.Dr.Baki Kuru,Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737) Somut olayda, mahkemece ilk kararda icra takibine yapılan itirazın 2.539,14 TL bölümü yönünden iptaline karar verilmiş anılan bu karar sadece davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve yukarıda anılan nedenler ile bozulmuştur. Bozmaya uyulduktan ve bozma gerekleri yerine getirildikten sonra bu defa icra takibine yapılan itirazın 27.60 TL bölümü yönünden iptaline karar verilmiştir. Miktar davacı yararına kazanılmış bir hak oluşturmuştur. O halde, mahkemenin davacı yararına kazanılmış hakkı ihlal ederek aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.