Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2962
Karar No: 2018/10317
Karar Tarihi: 18.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/2962 Esas 2018/10317 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/2962 E.  ,  2018/10317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı adına kayıtlı, ... 2. Blok No:21 adresinde bulunan dükkan vasıflı taşınmazı, davalının rızası ile malik sıfatıyla kullanmakta olduğunu, davalının kooperatif üyesi olarak edindiği bu taşınmazı, harici olarak kendisine sattığını ve bunun üzerine davalının kooperatife olan tüm borçlarını kendisinin ödediğini; ancak, taşınmazın tapusunu kendisine devretmediğini, bir süre sonra davalının bu taşınmazı üçüncü kişiye sattığını ileri sürerek; şimdilik 10.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazı davacıya satmadığını, davacının bu taşınmazı kiracı olarak kullandığını, yapılan ödemelerden yalnızca 3.000 TL"lik toplam 6 adet senet ödemesini kabul ettiğini, bunun da kira borcuna mahsuben yapılmış bir ödeme olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; taraflar arasında herhangi bir harici taşınmaz satışı olduğunun tespit edilemediği, tanık beyanlarından taraflar arasında kira ilişkisinin mevcut olduğunun anlaşıldığı, davacının yaptığı ödemelerin dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı gerekçeleriyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine; Dairemizin, 13.03.2017 tarih ve 2015/17932 Esas, 2017/2952 Karar sayılı ilamı ile, "bir davada usul yönünden red sebepleri var ise, davanın usulden reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken davanın hem zamanaşımı nedeniyle hem de esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle" kararın bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; talep konusunun dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığından bahisle açılan davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davaya konu taşınmaz, tapuya kayıtlı bir yerdir. Tapulu taşınmazların satış ve devirleri TMK nun 706, Borçlar Kanununun 213, Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60/3 ve 89.maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmazlar. Yapılan bu tür satışlar mutlak butlanla batıl (yok hükmünde) sayılmaktadır.07.06.1939 tarih 1936/31 Esas ve 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında; “Taşınmazın haricen satışına ve satışı vaadine ilişkin muameleler kanunen geçerli bulunmamış ise de, satıcının bu işte görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi takdirde almış olduğu bedelin geri verileceğini taahhüt etmiş ve alıcıyla aralarında kararlaştırılmış bulunan bedeli bu şartla satıcıya vereceğini üstlenmiş ise bu gibi uyuşmazlıklar Borçlar Kanununun 125.maddesine göre on yıllık zamanaşımına bağlıdır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı, ferağdan dönme ve vazgeçme tarihidir” denilmektedir. Şu halde, satıcı geçerli bir sözleşme yapmadığı takdirde aldığı satış bedelini geri vermeye mecburdur. Bu nedenle alıcı, satıcının ferağ vermesini bekler. Ferağ verme yönündeki ümidi kesildiği takdirde, verdiği parayı isteme hakkı doğar. İşte satış parasının geri verilmesi davalarında zamanaşımının başlangıcı bu ümidin kesildiği veya satışın yapılmasının imkan dahilinden çıktığı ya da tapuda devir yapma olanağının ortadan kalktığı tarih olmaktadır.Taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava, BK.nun 125.maddesine (6098 sayılı BK."nun 146.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi, satış bedeline ilişkin paranın verildiği tarih değil, sözleşme geçersiz olsa da satıcının rıza ve ihtiyariyle taahhüdünü her zaman yerine getirebileceği göz önüne alınarak bunun ifasını beklemek durumunda bulunan alıcı için, ancak davaya konu taşınmazın tapuda ferağ ümidinin ortadan kalktığı veya ifanın imkansız hale geldiği tarihtir.Somut olayda; davalı, dava konusu taşınmazı 15/01/2013 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye satmış olup bu tarihten itibaren taşınmaz dava dışı kişi adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir.Buna göre; taraflar arasında yapıldığı iddia edilen harici satım sözleşmesinin, ifasının imkansız hale geldiği tarih, dava konusu taşınmazın dava dışı üçüncü kişi adına satıldığı 15.01.2013 tarih olup, bu tarih itibariyle dava konusu edilen alacak muaccel hale gelmiştir. Dava ise, 25/02/2013 tarihinde açılmıştır.Mahkemece; taraflar arasında yapıldığı iddia edilen harici satım sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği 15/01/2013 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açıldığı gözetilerek, zamanaşımı definin reddine karar verilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HMUK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi