11. Hukuk Dairesi 2015/12334 E. , 2017/275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04/06/2015 tarih ve 2014/725-2015/520 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ile davalılar arasında imzalanan hisse devri sözleşmesi gereğince ... 1. İdare Mahkemesi"nde ...İnşaat Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından açılan dava sonucu takdir edilecek tazminatın murise ait olacağının kararlaştırıldığını, ... 1. İdare Mahkemesi tarafından 33.800,00 TL’nin 06/09/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte şirkete verilmesine karar verildiğini, ancak davalıların tahsil ettiği bu parayı hisse devir sözleşmesi gereğince müvekkillerine ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açtığını ve ... 1. İdare Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminat miktarı yönünden davanın kabulüne karar verildiğini ve alacağın ferileri ile birlikte ödendiğini, ancak davalıların ... 1. İdare Mahkemesi kararı gereğince 33.800,00 TL asıl alacak ile 110.758,92 TL faiz tahsil ettiğini, müvekkilleri tarafından yapılan 110.758,92 TL faiz alacağına yönelik icra takibine davalıların haksız itiraz ettiklerini ileri sürerek davalı taraflarca yapılan itirazın iptali ile davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacıların ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ilamı icra kanalıyla tahsil ettiklerini, ortada aynı alacağa ilişkin kesinleşmiş bir karar bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; 33.800,00 TL asıl alacak ile bu alacağın 06/09/1999 tarihinden itibaren faizi yönünden kesin hüküm oluştuğu, ancak asıl alacak ve 06/09/1999 tarihinden itibaren işleyen faiz dışında ödenen vekalet ücreti, harç ve masraflar yönünden kesin hüküm oluşmadığı, davacıların takip tarihi itibariyle davalılardan vekalet ücreti, harç ve masraflardan oluşan 17.406,36 TL asıl alacak ile bu alacağın 4.502,29 TL yasal faizini talep edebileceği, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davalı şirkete karşı açılan davanın usulden reddine, davalıların icra dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin 17.406,36 TL asıl alacak, 4.502,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.908,65 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmesi nedeniyle ... 1. İdare Mahkemesi’nin 2007/1375 esas, 2008/2024 karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan tazminatın davalılardan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, Dairemizin bozma ilamında, ... 1. İdare Mahkemesi’nin 2007/1375 esas, 2008/2024 karar sayılı ilamı gereğince Milli Eğitim Bakanlığı tarafından davalı şirkete 144.558,92 TL ödendiği, evvelce taraflar arasında görülen ve kesinleşen ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/800 esas, 2012/347 karar sayılı dosyasında verilen kararın 33.800,00 TL asıl alacak ile bu alacağın 06/09/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi yönünden kesin hüküm teşkil ettiği, bunun dışındaki başkaca kalemlerin kesin hüküm kapsamına alınamayacağı belirtilmesine rağmen, mahkemece bu hususlar göz önüne alınmadan karar verilmiştir. Oysa, ... 1. İdare Mahkemesi’nin 2007/1375 esas, 2008/2024 karar sayılı ilamının icraya konulduğu ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/12092 takip sayılı dosyasında vekalet ücretleri ve harçlar dahil olmak üzere toplam tahsilatın 164.062,12 TL olduğu, bu miktarın 144.558,92 TL’sinin davalı şirkete ödendiği, 33.800,00 TL asıl alacağın 06/09/1999 tarihinden itibaren yasal faizinin 108.591,46 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, asıl alacak ve yasal faizinin toplamı olan 142.391,46 TL yönünden ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/800 esas, 2012/347 karar sayılı dosyası gereğince kesin hüküm oluştuğu, icra dosyasında davalı şirkete ödenen 144.558,92 TL’den kesin hüküm oluşturan miktarın mahsubu ile davacıların bakiye 2.167,46 TL ve bunun davalıların temerrüde düştüğü tarihten takip tarihine kadar oluşacak faizini talep edebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde vekalet ücretlerini ve harçları da kapsayan toplam tahsilat üzerinden kesin hüküm oluşturan miktarın mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.