16. Hukuk Dairesi 2020/9604 E. , 2021/2530 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... - ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 443 parsel sayılı 725,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 4 parsel numarasıyla ve 724,13 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan eski 308 parsel sayılı 3.275,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 5 parsel numarasıyla ve 3.405,67 metrekare yüzölçümlü olarak; davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 312 parsel sayılı 475,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 7 parsel numarasıyla ve 508,41 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 311 parsel sayılı 863,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 8 parsel numarasıyla ve 765,76 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 310 parsel sayılı 1.238,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 9 parsel numarasıyla ve 1.220,82 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sonucunda adına kayıtlı 727 ada 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar ile davalılar adına kayıtlı 727 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların sınırlarının yanlış tespit edildiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin 23/07/2015 havale tarihli raporunda (D) harfi ile gösterilen 21,33 metrekarelik bölümün, 727 ada 5 nolu parselden ifraz edilerek 727 ada 8 nolu parsele eklenmesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Somut olayda; Mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanakları ile taşınmazların tapu kayıtları getirtilmemiş; bu belgeler Dairemizin 29.06.2020 günlü geri çevirme kararıyla dosya arasına alınmış, yine uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen ada raporu ile taşınmazların tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten, tesis kadastrosu sırasında taşınmazlarda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmamış; Mahkemece yalnızca tarafların iddiasına konu sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucunda oluşturulan sınır yerlerinin çakıştırılması ile yetinilmiş olan, davacı tarafın sınır olarak gösterdiği ağaçlar ile davalı tarafın sınır olarak gösterdiği kazıkların yerinin neresi olduğunu belirtmeyen, tesis kadastrosundan sonrasına ilişkin 2005 ve 2012 yıllarına ait uydu fotoğrafları üzerinden değerlendirme yapılan teknik bilirkişi raporu ile davacı ve davacı tanıklarının, tarafların ortak sınırı olduğu iddiasıyla gösterdikleri ağaçların yaşının ne olduğunu açıklamak yerine, dava konusu taşınmazların değerinin ne olduğunu açıklayan ziraat bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.