11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3400 Karar No: 2017/1718 Karar Tarihi: 08.03.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3400 Esas 2017/1718 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların sahte belge düzenleyip kullandıkları gerekçesiyle ağır ceza mahkemesinde yargılandığı, deliller ve soruşturma neticeleri doğrultusunda sanıkların suçlu bulunduğu belirtilen bir mahkeme kararıdır. Ancak mahkeme kararında, sanıkların suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi ile suçlu bulunmalarına rağmen, ceza miktarının 5237 sayılı TCK'nın ilgili maddesine göre belirlenmemesi nedeniyle yasal hata yapıldığı belirtilmektedir. Bu nedenle mahkeme kararı, yeniden yargılama yapılmaksızın, ilgili maddelerin düzeltilmesi ve sanıkların 5237 sayılı TCK'nın 204/1 maddesi uyarınca 2 yıl 3 ay hapis cezası almalarına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. İlgili kanun maddeleri 5252 sayılı yasada belirtilmiş olup, 765 sayılı TCK'nın 342/1 maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 204/1 maddesi olarak belirtilmektedir.
11. Ceza Dairesi 2015/3400 E. , 2017/1718 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca lehe yasanın sanıkların eylemine uyan ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 342/1 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddeleri karşılaştırılarak 765 sayılı TCK lehe kabul edilerek uygulama yapılmış ise de; 765 sayılı TCK"nın 342/1. maddesinde öngörülen hapis cezasının 2-8 yıl ve 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesinde öngörülen hapis cezasının ise 2-5 yıl olduğu, mahkemenin 765 sayılı Yasa uygulanırken temel cezayı alt sınırdan 6 ay uzaklaşarak 2 yıl 6 ay olarak belirlediği, 5237 sayılı Yasada ise üst sınırın 5 yıl olması ve bu üst sınır nazara alındığında teşdit oranının daha az olması gerektiği cihetle, 5237 sayılı Yasanın sanıklar lehine olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 765 sayılı Yasa’nın 342/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerlerine, temel cezayı belirlerken mahkemenin gözettiği teşdit oranı da dikkate alınarak “5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesi uyarınca sanıkların 2’şer yıl 3’er ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile oluşan duruma göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.