18. Ceza Dairesi 2016/260 E. , 2018/169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Mükerrir sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren ilam tekerrüre esas alınmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK"nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ..."un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince,
Mükerrir sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren ilam tekerrüre esas alınmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılmamış ve başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, olaya ilişkin görgüsü olan tanık Orhan kovuşturma beyanında hakaret sözünü duymadığını belirtirken, tanık Seda"nın soruşturmada sanığın evden çıktıktan sonra hakaret ettiğini, kovuşturmada ise evden çıkmak üzereyken hakaret ettiğini belirtmesi ve bu beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmemesi karşısında, hangi tanık beyanına neden üstünlük tanındığı gerekçeye yansıtılmadan, hakaret suçunu işlediğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu CMK"nın 230/1-b maddesi uyarınca açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de,
a- Tanık Seda"nın soruşturmada sanığın evden çıktıktan sonra hakaret ettiğini, kovuşturmada ise evden çıkmak üzereyken hakaret ettiğini belirtmesi nedeniyle, aleniyet unsurunun ne suretle oluştuğu gösterilmeden TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
b-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
c-5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3 fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.