12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/18989 Karar No: 2012/36068
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/18989 Esas 2012/36068 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/18989 E. , 2012/36068 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 29/05/2012 NUMARASI : 2012/313-2012/532
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ Olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır. Öte yandan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda, buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla TK"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Somut olayda; borçluların "Y.S.mah. Y.Çıkmazı sok. No:10-1/1 B..İ. adresine çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebliğ, TK"nun 21. maddesine göre yapılmış olup, tebliğ evrakı üzerinde, adresin, adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin kayıt (şerh) bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca borçluların bildirdiği öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.