Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3452
Karar No: 2019/1165
Karar Tarihi: 25.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3452 Esas 2019/1165 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı taraf, 2008 yılında davacı müvekkiline verdiği borç için senet düzenlemiştir. Ancak davacı, borcun ödendiğini savunarak menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, delilleri değerlendirdikten sonra davacının borcu ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak davalı tarafın çelişkili beyanları ve davayı aydınlatma görevinin ihlali nedeniyle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu madde 228, 233, 287.
19. Hukuk Dairesi         2017/3452 E.  ,  2019/1165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili aleyhine ... 1.İcra Müdürlüğünün 2008/4070 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, senedin emre muharrer senet vasfında olmadığı imza dışındaki tüm yazıların sonradan doldurulduğunu, müvekkilinin alacaklı olarak gözüken şahsa borcunun bulunmadığını,taraflar arasında düzenlenen protokol gereğince borcun nakit ve arsa verilerek ödendiğini, ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, borçlunun bu davayı açmakla asıl maksadının kesinleşmiş icra takibini sürüncemede bırakmak olduğunu belirterek davanın reddine ve % 40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, imzası ikrar edilmeyen belgeye göre borcun ödendiğini ispat yükünün davacı tarafta olduğu, senet üzerinde malen yazmakta ise de iki tarafta ödünç sözleşmesinin varlığını kabul ettiklerine göre ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davacının borcu ödediğini ispat etmesi gerektiği, protokoldeki imzanın davalıya ait bulunduğu ancak protokolün yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, arsanın eski maliki davada taraf olmadığından inançlı temlik ya da muvazaalı satışın ispatına gidilmeyeceği, davacının protokolde yazan 55.000 DM borcu nakden ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı asıl, 03.05.2012 tarihli celsedeki imzalı isticvap beyanında, davacıya 8500 DM borç verdiğini karşılığında iki senet aldığını belirtmiştir. 35.000 DM bedelli senedin dava konusu senet olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı malen kayıtlı dava konusu bononun veriliş sebebini talil etmiş ve ispat külfetini üzerine almıştır. Öte yandan davalı vekili davacının delil olarak sunduğu tarihsiz ancak taraflarca imzalanmış belge ile ilgili olarak 15.12.2011 tarihli celsede taraflar arasında bir taşınmaz alışverişi yapıldığını ve bu alışverişe karşılık senedin verildiğini beyan etmiş, 08.09.2011 tarihli celse de ise söz konusu belge ile dava konusu takip dayanağı senedin alakalı olmadığını beyan ederek çelişkili açıklamalar yapmıştır. Mahkemece davalı vekilinin bu çelişkili beyanları da açıklattırılmamıştır. Mahkemece davayı aydınlatma görevi yerine getirilmeden ve davalı tarafın ispat yükünü kendi üzerine aldığı hususu dikkatten kaçırılarak davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi