Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14406 Esas 2017/263 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14406
Karar No: 2017/263
Karar Tarihi: 16.01.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14406 Esas 2017/263 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/14406 E.  ,  2017/263 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    (FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/03/2015 tarih ve 2015/64-2015/186 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalı şirketin 118808, 135667, 2000/25298 numaralı markalarında yer alan “...” ibaresinin markada esas unsur olarak kullanılamayan tek başına tescili mümkün olmayan ve bu nedenle markada yardımcı unsur olarak kullanılabilecek herkesin kullanımına açık bulunan tasviri bir işaret olduğunu, ayrıca davalı adına tescilli 118808 ve 135667 numaralı markaların tescilli olduğu 05. sınıfta, 2000/24089 ve 2002/02839 numaralı markalarının ise tescilli olduğu hiçbir sınıfta kullanılmadığını ileri sürerek 118808, 135667, 2000/25298 numaralı markaların 556 sayılı KHK"nın 7/1-c gereğince, 118808 ve 135667 numaralı markaların tescilli olduğu 05. sınıf yönünden, 2000/24089 ve 2002/02839 numaralı markaların ise tescilli olduğu bütün sınıflar yönünden 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi gereğince hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; “...” ibaresinin kullanıldığı ürünlerin karakteristik özelliğini bildirmediğini, müvekkili markalarının tanınmış marka olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; 2002/02839 sayılı marka yönünden beş yıllık kullanmama süresinin dolmadığı ve bu marka ile ilgili hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle 2002/02839 sayılı marka yönünden hükümsüzlük talebinin reddine, diğer hususlar ile ilgili verilen karar kesinleşmiş olduğundan hüküm tesisine yer olmadığında karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalı adına tescilli 2002/02839 sayılı markanın kullanmama nedenine dayalı hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde hükümsüzlük talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesinin bahsi geçen iptal kararının kazanılmış hakları etkilememek kaydıyla derdest davada dikkate alınması gerekeceğinden, davanın reddine ilişkin kararın açıklanan gerekçe itibariyle sonucu bakımından doğru bulunduğundan HUMK’nın 436. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün açıklanan değişik gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.