11. Hukuk Dairesi 2015/12396 E. , 2017/262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2015 tarih ve 2014/1423-2015/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı bankanın ... Şubesi’ne hesap açmaya giden müvekkillerinin, banka çalışanlarının yönlendirmesi ve güvenlik garantisi vermesi sebebiyle 11.10.1999 tarihinde 2.890,00 TL’lik “....” hesabı açtırarak tasarruflarını bu hesapta değerlendirmeye başladığını, 21.12.1999 tarihinde ... tarafından el konulan davalı bankanın, verdiği taahhüt ve güvencelere rağmen müvekkilinin parasını ödemediğini, davalı bankanın, müvekkilinin zararından Borçlar Kanunu"nun 55 ve 100. maddeleri uyarınca sorumlu olduğunu, aslında... Bankası"na havale edilmiş gibi gösterilen paranın davalı banka nezdinde kaldığını ileri sürerek, 2.890 TL alacağın 11.10.1999 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin pasif taraf ehliyetinin bulunmadığını, haksız fiil iddiasına dayanan talebin zamanaşımına uğradığını, davacının bilinçli şekilde yüksek faiz elde etmek için parasını havale ettiğinin açık olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ve İhbar olunan vekilleri; ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, davacılardan...nun aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davacılar vekilinin, davanın hüküm fıkrasındaki eksikliğin ... yönünden davanın kabulüne şeklinde düzeltilmesini içeren tavzih talebi yönünden, tavzihle düzeltilebilir bir işlem olmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Mahkemece verilen 22.02.15 tarihli karar davacı vekiline 22/04/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 30/07/2015 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
HUMK 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden davacı vekilinin HUMK 432/4. maddesi uyarınca asıl karar yönünden temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tavzih talebinin reddine dair ek karara yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin asıl karar yönünden temyiz isteminin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 432/4"üncü maddesi uyarınca süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin tavzih talebinin reddine dair ek karara yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ..."dan alınmasına, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.