8. Hukuk Dairesi 2015/14957 E. , 2015/18158 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Elatmanın Önlenmesi ve Yıkım
... ile ... aralarındaki tapu iptali, elatmanını önlenmesi ve yıkım davasının reddine dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.12.2014 gün ve 168/658 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, davalı ... Belediyesi adına kayıtlı 534 ada 6 parsel ile 535 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak tapu kayıtlarının iptali ile üzerindeki yapıların kal"ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Belediyesi vekili, dava konusu taşınmazların ... tarafından Belediyeye tahsis edilmesi sonucunda ... Belediyesi adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 534 ada 6 ve 535 ada 1 parselin 20/11/1975 tarihinde idarece belirlenmiş olan ve mahkemece yapılan keşifte görevlendirilen bilirkişi heyetince de belirlenen kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığı, başlangıçta dava konusu parsellerin başka parsellerle birlikte davacı ... adına kayıtlı iken ....Müdürlüğü ile davalı ... arasında yapılan 29/05/1991 tarihli protokol ile davalı ..."na devredildiği, daha sonra belediye tarafından imar planına uygun olarak havuz, spor tesisi ve sair kamunun kullanımına açık tesisler yapıldığı, devir tarihinden önce kıyının tespit edildiği, buna rağmen devrin yapıldığı, ayrıca imar planına uygun şekilde kamuya açık tesisler yapıldığı, dolayısıyla taşınmazların özel mülkiyete de konu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
T.C. Anayasası"nın 43. maddesinde "" Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir "" şeklinde düzenleme yer almaktadır. Gerek Anayasaya, gerekse de 3621 sayılı Kıyı Kanunu"na göre kıyılar özel mülkiyet kurmaya elverişli olmayan nitelikteki kamu mallarıdır. Dava konusu taşınmazların önceden ... tarafından davalıya devredilmesi iptal/terkin kararı verilmesine engel olmaz. Böyle bir devir davalının mevcut olduğu takdirde bedele yönelik bir davası için değer taşır. Dolayısyla Hazinenin eldeki davayı açmakta hukuki yararı vardır. Mahkemece, mevcut deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı ... vekilinin temyiz itirazları yukarıda belirtilen sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Kıyı Kanunu uyarınca idarece yapılan kıyı kenar çizgisi belirlenmesi uygulamasına göre, dava konusu taşınmaz kıyı kapsamında kalmasına rağmen; davacı ... bu hususu gözardı ederek, davalı Büyükçemece Belediyesi ile bina yapımı karşılığında takas etmiştir. Eş söyleyişle; ... buranın bedelini Belediyeden tahsil etmiştir. Ancak, kıyılar mutlak kamu malı olup, başka türlü tasarruf edilemez. Kıyı kapsamında kaldığı saptandığına göre, usul ekonomisi ilkesi (HMK.m.30) gözetilerek, dava tarihi itibariyle uygun karşılığının mahkemece usulünce belirlenmesi, davacı Hazineye belirlenen bu bedeli depo etmesi için süre verilmesi; depo edildiği takdirde iptal terkin kararı verilmesi, aksi halde şimdiki gibi davanın reddi gerekir. Bu sebeple Değerli çoğunluğun bozma sonucuna katılmakla birlikte, bozma gerekçesine katılmıyorum. 12.10.2015