10. Hukuk Dairesi 2017/3824 E. , 2019/7473 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2017/256-2017/348
Mahkemesi : Bursa 1. İş Mahkemesi
No : 2015/455-2016/663
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın taraf vekillerince istenilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı Kurum vekili dosyaya sunduğu dava dilekçesinde özetle; sigortalı ..."ın 09/02/2011 tarihinde davalıya ait işyerinde çalışırken kazaya uğrayıp, yaralanması neticesinde sigortalıya 73.518,58 TL peşin sermaye değerli gelir bağlanıp, 8.396,17 TL geçici iş göremezlik ödeneği ile 29.896,17 TL tedavi gideri toplamı 111.811.15 TL kurum zararından fazlası saklı 55.905,57 TL"nin onay, tediye ve sarf tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde özetle; sigortalıya işe bağlı eğitimlerin verildiğini, ayrıca Sompo Japan Sigorta"ya mali sorumluluk poliçesi ile sigorta yaptırdıklarını belirtip neticede davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Yukarıdaki açıklamalara göre;
1– Davanın kabulü ile,
51.463,01 TL peşin sermaye değerinin tahsis onay tarihin olan 20/05/2013 den itibaren, 5.877,32 TL geçici iş görmezlik ödeneğinin ayrı ayrı ödeme tarihinden, 20.927,32 TL tedavi giderinin sarf tarihinden itibaren ayrı ayrı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” dair hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı davalı şirket vekili tarafından mahkemece verilen karara dair kusur oranına itiraz edilerek davacı SGK vekili tarafından da davalı tarafın %100 kusurlu olduğunu belirterek istinaf incelemesi talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Bursa 1. İş Mahkemesinin 27/10/2016 tarihli 2015/455 Esas-2016/663 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı kurum vekili ile davalı şirket vekilinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,,dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum vekili ve davalı işveren şirket vekili tarafından kararın yerinde olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacı Kurum, 09.02.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
5510 sayılı Kanun’un 21. maddesinin 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, 4. fıkrasında ise, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edileceği belirtilmiştir.
Eldeki davada, meydana gelen iş kazası dolaysı ile SGK Denetmeni tarafından tanzim edilen 30.07.2012 tarihli inceleme rapor ile dosyda alınan kusur raporu arasında çelişkiler olduğu, davalı işverenin kusuru yönünden yeniden değerlendirme yapılarak, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişi kurulundan, çelişkinin giderilmesi yönünde yöntemince düzenlenmiş bir kusur raporu alınması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekili ve davalı şirketi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.