12. Ceza Dairesi 2019/3537 E. , 2019/8543 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 13/12/2018
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 89/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2018 tarihli ve 2016/307 esas, 2018/245 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1- Sanık hakkında Sındırgı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/09/2016 tarihli iddianamede, kasten yaralama suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmasına karşın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." ve anılan Kanun"un 226/1. maddesinde yer alan "(1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez." şeklindeki düzenlemeler de dikkate alındığında, sanığa ek savunma hakkı verilmeden 5237 sayılı Kanun"un 89/1. maddesinde yer alan suçtan dolayı cezalandırılmasına karar verilmeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35 inci maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254 üncü maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde, 6763 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma teklifleri geçerliliğini koruyup, dava dosyası kapsamına göre de kasten yaralama suçu yönünden usulüne uygun soruşturma aşamasında uzlaştırma teklifleri yapılarak, gerçekleşmemesi üzerine sanık hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmakla birlikte, sanığın mahkumiyetine karar verilen taksirle yaralama suçu yönünden gerek katılana gerekse sanığa yapılmış herhangi bir uzlaştırma teklifinin bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 07/03/2019 gün ve 94660652-105-10-1645-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/03/2019 gün ve 2019/26406 sayılı tebliğnamesi ile ihbar ve dava evrakı daireye tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ve katılanın olay günü sanığın idaresindeki araçta bulundukları sırada katılanın, sanığa küfür etmesi nedeniyle katılanı araçtan indirip darp etmek üzere frene bastığı sırada katılanın yüzünü torpidoya vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasıyla neticelenen olayda, sanık ve katılana soruşturma aşamasında kolluk kuvvetleri tarafından kasten yaralama ve hakaret suçları bakımından uzlaşma teklifinde bulunulup, taraflarca kabul edilmemesinin ardından sanık hakkında Sındırgı Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2016 tarih ve 2016/223 iddianame numaralı iddianamesi ile TCK’nın 86/2, 53/1, 58. maddeleri gereğince kamu davası açılmasının ardından mahkemece sanığın eyleminin TCK’nın 89/1 maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçu kapsamında olduğunun kabulü ile anılan madde gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;
CMK’nın 226/1. maddesinde yer alan " Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez." şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, sanığa ek savunma hakkı verilmeden ve taksirle yaralama suçu yönünden katılan ile sanığa uzlaştırma teklifi yapılmadan, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki (1) numaralı bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2018 tarihli ve 2016/307 esas 2018/245 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.