Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/14756 Esas 2017/5266 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14756
Karar No: 2017/5266
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/14756 Esas 2017/5266 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Önalım davasıyla ilgili olarak davalı adına olan taşınmaz hissesinin davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Ancak davalı vekili, temyiz dilekçesinde taşınmazın fiilen paylaşıldığını ve eylemli taksim bulunduğunu beyan ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir. Mahkeme, eylemli kullanma biçimi araştırılıp ilgili kanun maddeleri doğrultusunda yeniden karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi (Dürüstlük kuralı)
- 1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (Kötüniyet iddiası)
14. Hukuk Dairesi         2015/14756 E.  ,  2017/5266 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin dava konusu 1286 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını,...simli paydaşlar tarafından davalı ..."a satılan hisselerin eşit oranda müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, dava konusu hisseleri gerçekte 46.000,00 TL"ye satın aldığını, tapuda değerinin düşük gösterildiğini, davacıların kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu hissenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile eşit oranda davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiş olup, dava konusu taşınmazın hissedarlar arasında taksim edildiğini beyan ederek bu nedenle ve resen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri üçüncü şahsa satarsa, zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının, tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi hallerde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta; davalı vekili, temyiz dilekçesinde taşınmazın fiilen paylaşıldığını beyan ederek taşınmazda fiili taksim bulunduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda Mahkemece yukarıdaki ilkeler ışığı altında, taraf tanıkları ve tarafsız bilirkişiler taşınmaz başında dinlenerek eylemli kullanma biçimi araştırılmalı, bilirkişiye keşfi izlemeye olanak sağlayacak şekilde kroki düzenlettirilmesi ve yukarıda yazılı ilkeler gözetilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.