20. Hukuk Dairesi 2016/8689 E. , 2017/2726 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 04.11.2010 tarihli dilekçeyle davalı ... adına tapuda kayıtlı olan .... köyü, 102 ada 772 parsel sayılı taşınmazın, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup taşlık, kayalık ve çalılık olduğunu, zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı vekili tarafından temyizi üzerine hüküm Dairemizin 24.02.2014 tarih ve 2014/1048 E. - 2014/2275 K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; (Mahkemece, Hazinenin davası kabul edilerek taşınmazın orman olarak tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinde "funda ve makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin orman sayılmayacağı" hükmünün karşıt kavramından funda ve makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağı, 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin "Vasıf Tayini ve Mülkiyete Ait Hususlar" başlıklı 14. maddenin (o) bendinde, "orman ve orman toprak muhafaza karakteri, üzerindeki bitki formasyonu ile taşkınları, şiddetli yağış sonrası oluşan zararlı akışları, toprak erozyonu, toprağın strüktür ve tekstürünün, bozulmasını önleyici, su verimini artırıcı etkisi bulunan ve eğimi yüzde onikiden fazla olan yerlerdir." şeklinde tanımlanmıştır. Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazın yüksek eğimli olması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun (1/J) maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş ise de, rapora ekli münhanili memleket haritası ve topoğrafik haritadaki münhanilere göre belirlenen eğimin doğru olup olmadığı konusunda tereddüt oluşmuştur. Diğer taraftan, yönetmeliğin 14. maddesinin (o) bendinde, bir yerin toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılması için yüksek eğimli olmasının yanında, ayrıca, üzerindeki bitki örtüsü nedeniyle taşkınları ve erozyonu önleyici ve su verimini artırıcı etkisinin bulunması halinde orman olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, 6831 sayılı Kanunun (1/J) maddesi ve Orman Kadastro Yönetmeliğinin 14. maddesinin (o) bendine göre bir yerin toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılabilmesi için o yerin, orman bilirkişilerce yukarıda belirtilen şekilde eğim, erozyonun ve taşkınların önlenmesi ve su veriminin arttırılması yönlerinden bütün olarak tartışılması ve bütün bu şartların birlikte değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda; bu şekilde bir değerlendirme yapılmamıştır. Ayrıca, yörede yapılan orman kadastrosunda taşınmazın tahdit dışında kaldığı ve davacı Hazinenin dava dilekçesi ve talebi taşınmazın vasfının belirlenmesinde gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. " denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile,
Davalı adına kayıtlı .... ili .... ilçesi, ... köyü, ... mevkii, 102 ada 772 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sonucu davalı gerçek kişi adına tespiti itirazsız kesinleşen parselin tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesine göre yapılıp, tesbit tarihinden önce kesinleşmiş, 25.04.2008 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu sonucu, .... köyü 102 ada 772 parsel sayılı, 1324,43 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile davalı adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlk bulunmamaktadır. Ancak; çekişmeli 102 ada 772 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmişse de, hüküm kısmında söz konusu bölümün vasfının belirtilmemesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “… Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline…” ibaresi hükümden çıkartılarak yerine “… Hazine adına orman vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline…” ibaresinin yazılmasına suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.