MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 2004 yılının 4 ve 5. dönemleri için aleyhlerine atık su sarfiyatından dolayı fatura çıkarıldığını ancak kuyu suyu ile temin ettikleri su ihtiyacının tamamının şebekeye bırakılmadığını, bir kısmının bahçe ve havuz için kullanıldığını, bu hususun hesaplamada dikkate alınmadığını, yine yıllık gecikme zammı yerine %30 oranındaki faiz miktarı ile hesaplama yapılarak fatura düzenlendiğini, yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, ileri sürerek, yapılan ödemeler dikkate alınarak gerçek borç miktarının tespitini, 08.02.2011 tarihli belgedeki dönemler için davalı tarafça tahakkuk ettirilmiş asıl borçtan borçlu olunmadığının tespitini ve varsa fazla ödemelerin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 08.02.2011 tarihli belgedeki dönemler için davalı tarafça tahakkuk ettirilmiş asıl borçtan (98.314,89 TL) dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafa dava konusu dönemler için fazla yapıldığı tespit edilen toplam 62.458,95 TL ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının faiz talebine ilişkin temyizine gelince;
Davacı ... Turizm ve Ticaret A. Ş. tacir olup yaptığı iş ticari iş niteliğinde olduğundan hükmedilen alacağa avans faizi uygulanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yasal faiz uygulanması doğru görülmemiştir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan ‘’Davalı tarafa dava konusu dönemler için fazla yapıldığı tespit edilen toplam 62.458,95 TL ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline,’’ ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine hükmün ‘’ Davalı tarafa dava konusu dönemler için fazla yapıldığı tespit edilen toplam 62.458,95 TL ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline’’ ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi