11. Hukuk Dairesi 2016/15027 E. , 2017/255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/06/2015 tarih ve 2013/696-2015/501 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan iki ayrı kredi kullandığını, bankanın dosya masrafı adı altında müvekkilinden 2.125,00 TL ve 913,09 TL olmak üzere toplam 3.038,09 TL tahsil ettiğini, alınan ücretlerin yasal olmadığını ve dayanak sözleşme hükümlerinin haksız şart niteliğinde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinden tahsil edilen ve yargılama sonunda belirlenecek miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kullanmış olduğu konut kredisi ile ilgili olarak alınan ücretlerin yasal olup iadesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında 250.000,00 TL limitli 23.05.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi"nin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında iki ayrı ödeme planı çerçevesinde davacıdan komisyon ve masraf adı altında toplam 3.038,09 TL tahsilat yapıldığı, davacının kamu görevlisi olduğu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nın 20 ila 25. maddelerinde genel işlem koşullarının düzenlendiği, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"un 2.maddesine göre Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, 23.05.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi"nin 14. maddesi ile düzenlenen komisyon ve masraf alınabileceğine ilişkin düzenlemenin davalı tarafça sözleşme kurulmadan önce tek başına hazırlanması, davacı tarafa müzakere imkanı tanınmadan sunulmuş olması ve aynı nitelikte çok sayıda sözleşmenin yapılması amacı ile hazırlanmış olması karşısında genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, bu hükme dayalı olarak masraf ve komisyon talep edilemeyeceği; davalının, masraf ve komisyona ilişkin bir belge de sunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne davacıdan tahsil edilen toplam 3.038,09 TL’nin iadesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, ticari kredi sözleşmesi kapsamında tahsil edilen komisyon ücretinin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte iken 23.05.2008 tarihinde imzalanmış olup, işbu kredi sözleşmesi kapsamında komisyon bedeli adı altında davalı banka tarafından yapılan tahsilatlar da yine 818 sayılı Borçlar Kanunu dönemine denk gelmektedir. Mahkemece, kredi sözleşmesinin genel işlem şartları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlük tarihinin 01.07.2012 olduğu, bu durumda kredi sözleşmesi, dava konusu komisyon bedellerinin tahsili tarihleri itibariyle henüz yürürlüğe girmemiş olan 6098 sayılı Kanun"un genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin somut olaya uygulanma kabiliyeti bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.