4. Ceza Dairesi 2020/8108 E. , 2020/16814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Düşme
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) CMK’nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanunun 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/02/2012 gün 4/570-51 sayılı Kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK"nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır.
Bu açıklamalar ışığında Selendi Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede, sanık hakkında hakaret suçundan açılan bir dava olmadığı gibi bu suça dair bir sevk maddesinin de bulunmadığı, kaldı ki soruşturma aşamasında hakaret eylemi nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, hakaret suçundan CMK"nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilerek Anayasanın 90, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanmayı düzenleyen 6. ve CMK.nın 225/1. maddelerine aykırı davranılması,
B)Sanık tarafından söylendiği kabul edilen sözlerin, sair tehdit suçunu oluşturduğundan bahisle şikayet yokluğundan düşme kararı verilmiş ise de, iddianamede belirtilen ve yargılama sonucunda sübut bulduğu anlaşılan bu sözlerin TCK’nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmayan tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
C) Kısmi kabule göre de;
1- Hakaret ve sair tehdit suçlarının takibinin şikayete bağlı olması, mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçmesi ve sanığın kararı temyiz etmiş olması karşısında, sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre kamu davasının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Sanık müdafisinin son celseden önce verdiği mazeret dilekçesiyle, “geçirdiği trafik kazası nedeniyle duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesi” talebinde bulunmasına ve mazeretin mahkemece kabul edilmesine karşın, davaya devamla hüküm kurularak sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı görülerek HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanık hakkında cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.