Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/3017 Esas 2018/8417 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3017
Karar No: 2018/8417
Karar Tarihi: 29.05.2018

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/3017 Esas 2018/8417 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından mahalli mahkemede karar verilmiştir. Karar temyiz edilmiş ve yapılan inceleme sonucunda mahkemenin kararı yerinde görülmemiştir. Ancak yapılan hesaplama hatası sebebiyle sanığın cezası eksik tayin edilmiştir. Bu nedenle kararın BOZULMASINA karar verilmiştir.
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, bazı bölümleri Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihindeki kararı sonucu iptal edilmiştir. Bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
TCK'nın 168/1 maddesi, suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde müşterek suçun teşekkül halinde yarattığı tehlikeden dolayı ağırlaştırılmış ceza öngörmektedir.
5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi, bozma durumunda yerel mahkemenin gerekçeli karar hazırlaması gerektiğini ve bu kararın kanuni ilkeler çerçevesinde yapılması gerektiğini belirtmektedir.
1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi, bozulan kararın tekrar incelenmesinde, yerel mahkemenin kazanılmış haklarını koruyacak şekilde işlem yapması gerektiğini belirtmektedir.
13. Ceza Dairesi         2017/3017 E.  ,  2018/8417 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından mahallinde her zaman ek kararla karar verilebilmesi olanaklı görülmüştür.
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın aşamalarda kapının açık olduğunu söylemesine rağmen bozma sonrası alınan beyanında içeri anahtarla girdiğini beyan ettiği, ancak 05.04.2008 tarihinde düzenlenen görgü tespit tutanağı ve 20.05.2008 yarihli bilirkişi raporuna göre, kapının sert bir cisimle kanırttırılarak açılmış olduğunun bildirilmesi karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen 2 numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Karar tarihinde Kırşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda hükümlü olarak bulunan sanığın, hazır bulunduğu duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapmak için süre talep ettiği halde karar duruşmasında hazır edilmeksizin hüküm tesisi,
    Kabule göre de,
    2-Sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak ve devam eden hesaplamanın da bunun üzerinden yapılması neticesinde, sonuç cezanın 7 ay 6 gün yerine 6 ay 28 gün olarak eksik tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 29.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.