1. Hukuk Dairesi 2014/19062 E. , 2017/759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ALACAK
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi,alacak davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne,karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu, 9 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın işgal edildiğini, yapılan ihtara rağmen müdahalenin devam ettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, asıl dava yönünden kendisine olan borçlarını birlikte ifa kuralına göre ödemesi şartı ile davacının davasını kabul ettiğini belirterek; karşı davasında davaya konu evin kullanılır duruma gelmesi için yaptığı masrafların dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece el atmanın sabit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabülüne, ispatlanamadığından karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu taşınmaz davacı adına kayıtlı iken yargılama sırasında 17.05.2013 ve 14.11.2013 tarihlerinde ...ya 1/3 payla satış suretiyle temlik edilmiştir.
./..
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin 2. fıkrası ile “davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Taşınmazı temlik alan ...vekili 3.4.2014 tarihli dilekçe ile HMK"nun 125. maddesi gereğince davacı sıfatı ile davayı takip etmek istediğini bildirmiş, yine davalı karşı davacı vekili de 24.02.2014 tarihli dilekçe ile davasını Ümmü Bıyıklı yanında Aysel, Kevser ve Seher"e de yönelttiğini beyanla alacağının müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Ancak, mahkemece bu konudaki usuli işlemler tamamlanmadan işin esası yönünden karar verilmesi ve karar başlığında da davacı-karşı davalı olarak ..."nın gösterilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, karşı dava bakımından ise; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğu da söylenemez.
Şöyle ki, karşı davada davacı vekaletsiz işgörme hükümlerine göre alacağa hükmedilmesini istemiş, davalı, borcunu .... İcra Müdürlüğü’nün 2012-1637 esas sayılı dosyasından takibe koyulan senetle ödediğini savunmuş olmasına rağmen bu savunma doğrultusunda yeterli araştırma yapılmamıştır.
Hâl böyle olunca, tarafların tanıklarının dinlenmesi, yukarıda belirtilen olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, toplanacak delillerin toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek ödeme iddiası bakımından varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.