9. Hukuk Dairesi 2014/32758 E. , 2016/9947 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/04/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Mahkemece kıdem tazminatının tamamı için faiz başlangıcının fesih tarihi olarak belirlenmesi gerekirken ıslah dilekçesinden bahsedilerek ıslah ile artırılan kısma ıslah tarihinden faiz yürütülmesi ve hiçbir yasal dayanağı olmamasına rağmen yıllık ücretli izin alacağından ½ oranında takdiri indirim yapılması hatalı ise de, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde “… müvekkilim ile yapmış olduğumuz görüşmede, müvekkilim Yargıtay aşamasının çok sürebileceği, alacak olduğu paraya şuan çok ihtiyacı olduğu, bu nedenle ½ oranında hakkaniyet indirimi ve kıdem tazminatına uygulanan faiz başlangıç tarihinin hukuka aykırı olmasına rağmen yerel mahkeme kararını temyiz etmek istememiştir. Ancak yerel mahkeme kısa kararında davalı yararına vekâlet ücretine karar vermezken 12.08.2014 tarihinde tebliğ aldığımız gerekçeli kararında davalı yararına vekâlet ücretine karar verilmesi üzerine bu uyuşmazlık temyiz edilmiştir. …” şeklindeki açıklaması karşısında bu hususların temyiz edilmediği açıkça belirtildiğinden karardaki bu hatalar yönünden bozma yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Dairemizin ve Yargıtay’ın yerleşik uygulaması olarak takdiri indirim nedeniyle red halinde karşı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinden Mahkemece takdiri indirim nedeniyle kendini vekil ile temsi ettiren davalı lehine takdiri indirimden kaynaklı vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK nun Geçici 2. maddesi atfıyla 1086 sayılı HMUK 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç:
Hüküm fıkrasının 8 nolu bendinin çıkarılarak yerine “8- Kısmi ret taktiri indirimden kaynaklandığından kendini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,” bendinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 19.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.