
Esas No: 2013/6-143
Karar No: 2013/1483
Karar Tarihi: 23.10.2013
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/6-143 Esas 2013/1483 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Nazilli Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2011
NUMARASI : 2010/1591 E-2011/809 K.
Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Nazilli Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.02.2009 gün ve 2006/174 E.- 2009/248 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Y. Y.vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 21.09.2010 gün ve 2010/8270-9581 sayılı ilamı ile;
(...Uyuşmazlık on adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece bir adet taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilirken diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüyle taşınmazların satılarak ortaklıklarının giderilmesine karar verilmiş hüküm davalılardan Y. Y. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava konusu ettiği taşınmazların satılarak ortaklıklarının giderilmesini istemiş, bir kısım davalılar ise dava konusu taşınmazların taraflar arasında rıza-i taksimle paylaşıldığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dava konusu taşınmazlar tapuda tarafların miras bırakanı F. Y. adına kayıtlıdır. Mahkemece satışına karar verilen taşınmazlardan altı adedinde miras bırakan F. Y.tek başına malikken üç adet taşınmazda ise üçüncü kişilerle paylı olarak maliktir. Tarafların miras bırakanı F. Y."ın ölümünden sonra 02.04.2007 tarihinde F.Y."ın tüm mirasçıları bir araya gelerek rıza-i taksim ve sulh anlaşması düzenlemişler ve kendilerine intikal eden taşınmazları paylaşmışlardır. Dava konusu taşınmazlar taraflar arasında elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan mirasçılar arasında düzenlenen rıza-i taksim sözleşmesi geçerli olup tapuda infazının sağlanması taraflara aittir. Bu nedenle mahkemece açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER : Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, on adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkilleri ve davalıların muris F. Y.’ın mirasçıları olduğunu, muristen kalma N.E. Köyü ... .. parsel, .. ada, .. ve .. parsel, .. ada, ... ve .. parsel, Ş.. Köyü .. ada, .. parsel, B.. Köyü ..ve ... parseller ile N.. Y. . ada, . parsellerde kayıtlı taşınmazların aynen taksimi mümkün olmaz ise satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bazı davalılar, dava konusu taşınmazların taraflar arasında rıza-i taksimle paylaşıldığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yerel Mahkeme; “Davanın kısmen kabulüne” karar vermiştir.
Davalılardan Y. Y.’ın temyizi üzerine Özel Daire; dava konusu edilen taşınmazların, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında 02.04.2007 tarihli rıza-i taksim ve sulh anlaşması düzenlediğinden davanın tümden reddi gerektiğine işaretle karar bozulmuştur.
Yerel Mahkeme; bozma ilamında geçen taksim sözleşmesinin incelenmesinde Ş.. K. . ada .. parselin taksim dışı bırakıldığı gerekçesi ile bahsedilen parsel yönünden direnme kararı verilmiş, diğer parseller yönünden bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyize getirmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Muris F.Y. mirasçıları arasında 02.04.2007 tarihinde düzenlenen rıza-i taksim ve sulh anlaşması başlıklı belgenin dava konusu edilen Şimşelli Köyü, 119 ada, 18 parsel sayılı taşınmazı da kapsayıp kapsamadığı; buradan varılacak sonuca göre bu parsel yönünden ne şekilde karar verilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
1-Dava konusu edilen Ş. K. .. ada, .. parsel yönünden;
Muris F.Y. mirasçılarının 02.04.2007 tarihinde “Rızai Taksim ve Sulh Sözleşmesi” başlıklı belgeyi düzenledikleri dosyada bulunan belgeden açıkça anlaşılmaktadır. Esasen bu husus Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında ihtilaf konusu da değildir. Anılan belgenin 1.maddesinde taraflar, “Paylaşılması ve anlaşılması mümkün olmayan N. Ş.K. . ada, 18 parselde kayıtlı 7.097.06 m2 miktarlı kestanelik yönünden ortaklığında giderilmesi davası devam edecek, satış parası mirasçılar arasında miras paylarına göre paylaşılacaktır.” hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm ile tarafların 18 nolu parseli paylaşım dışı bıraktıkları açıkça anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, mahkemenin dava konusu parsel hakkında taksim sözleşmesi gereğince ret kararı vermeyip esastan karar vermesine ilişkin direnme kararı yerindedir.
Ne var ki, Özel Dairece işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmemiştir. Bu hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
2-Ret kararı verilen diğer parsellere ilişkin temyize gelince;
Yerel mahkemece, Özel Daire’nin bozma ilamına uyularak, diğer parseller yönünden muris Fadime Yıldırım mirasçıları arasında taksim sözleşmesi bulunması nedeniyle ret kararı verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda yeni bir hüküm kurulmuştur. Mahkemenin yeni hükmü davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen yeni hükme karşı temyiz itirazlarını inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna ait olmayıp, Özel Dairece yerine getirilmesi gerekmektedir.
Yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
S O N U Ç : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle DİRENME KARARI UYGUN OLUP, 18 nolu parsel yönünden işin esasına yönelik temyiz itirazları ile, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer parseller yönünden, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 6.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
MAHKEMESİ : Nazilli Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2011
NUMARASI : 2010/1591 E-2011/809 K.
Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Nazilli Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.02.2009 gün ve 2006/174 E.- 2009/248 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Y. Y.vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 21.09.2010 gün ve 2010/8270-9581 sayılı ilamı ile;
(...Uyuşmazlık on adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece bir adet taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilirken diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüyle taşınmazların satılarak ortaklıklarının giderilmesine karar verilmiş hüküm davalılardan Y. Y. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava konusu ettiği taşınmazların satılarak ortaklıklarının giderilmesini istemiş, bir kısım davalılar ise dava konusu taşınmazların taraflar arasında rıza-i taksimle paylaşıldığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dava konusu taşınmazlar tapuda tarafların miras bırakanı F. Y. adına kayıtlıdır. Mahkemece satışına karar verilen taşınmazlardan altı adedinde miras bırakan F. Y.tek başına malikken üç adet taşınmazda ise üçüncü kişilerle paylı olarak maliktir. Tarafların miras bırakanı F. Y."ın ölümünden sonra 02.04.2007 tarihinde F.Y."ın tüm mirasçıları bir araya gelerek rıza-i taksim ve sulh anlaşması düzenlemişler ve kendilerine intikal eden taşınmazları paylaşmışlardır. Dava konusu taşınmazlar taraflar arasında elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan mirasçılar arasında düzenlenen rıza-i taksim sözleşmesi geçerli olup tapuda infazının sağlanması taraflara aittir. Bu nedenle mahkemece açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER : Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, on adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkilleri ve davalıların muris F. Y.’ın mirasçıları olduğunu, muristen kalma N.E. Köyü ... .. parsel, .. ada, .. ve .. parsel, .. ada, ... ve .. parsel, Ş.. Köyü .. ada, .. parsel, B.. Köyü ..ve ... parseller ile N.. Y. . ada, . parsellerde kayıtlı taşınmazların aynen taksimi mümkün olmaz ise satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bazı davalılar, dava konusu taşınmazların taraflar arasında rıza-i taksimle paylaşıldığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yerel Mahkeme; “Davanın kısmen kabulüne” karar vermiştir.
Davalılardan Y. Y.’ın temyizi üzerine Özel Daire; dava konusu edilen taşınmazların, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında 02.04.2007 tarihli rıza-i taksim ve sulh anlaşması düzenlediğinden davanın tümden reddi gerektiğine işaretle karar bozulmuştur.
Yerel Mahkeme; bozma ilamında geçen taksim sözleşmesinin incelenmesinde Ş.. K. . ada .. parselin taksim dışı bırakıldığı gerekçesi ile bahsedilen parsel yönünden direnme kararı verilmiş, diğer parseller yönünden bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyize getirmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Muris F.Y. mirasçıları arasında 02.04.2007 tarihinde düzenlenen rıza-i taksim ve sulh anlaşması başlıklı belgenin dava konusu edilen Şimşelli Köyü, 119 ada, 18 parsel sayılı taşınmazı da kapsayıp kapsamadığı; buradan varılacak sonuca göre bu parsel yönünden ne şekilde karar verilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
1-Dava konusu edilen Ş. K. .. ada, .. parsel yönünden;
Muris F.Y. mirasçılarının 02.04.2007 tarihinde “Rızai Taksim ve Sulh Sözleşmesi” başlıklı belgeyi düzenledikleri dosyada bulunan belgeden açıkça anlaşılmaktadır. Esasen bu husus Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında ihtilaf konusu da değildir. Anılan belgenin 1.maddesinde taraflar, “Paylaşılması ve anlaşılması mümkün olmayan N. Ş.K. . ada, 18 parselde kayıtlı 7.097.06 m2 miktarlı kestanelik yönünden ortaklığında giderilmesi davası devam edecek, satış parası mirasçılar arasında miras paylarına göre paylaşılacaktır.” hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm ile tarafların 18 nolu parseli paylaşım dışı bıraktıkları açıkça anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, mahkemenin dava konusu parsel hakkında taksim sözleşmesi gereğince ret kararı vermeyip esastan karar vermesine ilişkin direnme kararı yerindedir.
Ne var ki, Özel Dairece işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmemiştir. Bu hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
2-Ret kararı verilen diğer parsellere ilişkin temyize gelince;
Yerel mahkemece, Özel Daire’nin bozma ilamına uyularak, diğer parseller yönünden muris Fadime Yıldırım mirasçıları arasında taksim sözleşmesi bulunması nedeniyle ret kararı verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda yeni bir hüküm kurulmuştur. Mahkemenin yeni hükmü davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen yeni hükme karşı temyiz itirazlarını inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna ait olmayıp, Özel Dairece yerine getirilmesi gerekmektedir.
Yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
S O N U Ç : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle DİRENME KARARI UYGUN OLUP, 18 nolu parsel yönünden işin esasına yönelik temyiz itirazları ile, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer parseller yönünden, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 6.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
MAHKEMESİ : Nazilli Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2011
NUMARASI : 2010/1591 E-2011/809 K.
Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Nazilli Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.02.2009 gün ve 2006/174 E.- 2009/248 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Y. Y.vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 21.09.2010 gün ve 2010/8270-9581 sayılı ilamı ile;
(...Uyuşmazlık on adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece bir adet taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilirken diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüyle taşınmazların satılarak ortaklıklarının giderilmesine karar verilmiş hüküm davalılardan Y. Y. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava konusu ettiği taşınmazların satılarak ortaklıklarının giderilmesini istemiş, bir kısım davalılar ise dava konusu taşınmazların taraflar arasında rıza-i taksimle paylaşıldığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dava konusu taşınmazlar tapuda tarafların miras bırakanı F. Y. adına kayıtlıdır. Mahkemece satışına karar verilen taşınmazlardan altı adedinde miras bırakan F. Y.tek başına malikken üç adet taşınmazda ise üçüncü kişilerle paylı olarak maliktir. Tarafların miras bırakanı F. Y."ın ölümünden sonra 02.04.2007 tarihinde F.Y."ın tüm mirasçıları bir araya gelerek rıza-i taksim ve sulh anlaşması düzenlemişler ve kendilerine intikal eden taşınmazları paylaşmışlardır. Dava konusu taşınmazlar taraflar arasında elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan mirasçılar arasında düzenlenen rıza-i taksim sözleşmesi geçerli olup tapuda infazının sağlanması taraflara aittir. Bu nedenle mahkemece açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER : Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, on adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkilleri ve davalıların muris F. Y.’ın mirasçıları olduğunu, muristen kalma N.E. Köyü ... .. parsel, .. ada, .. ve .. parsel, .. ada, ... ve .. parsel, Ş.. Köyü .. ada, .. parsel, B.. Köyü ..ve ... parseller ile N.. Y. . ada, . parsellerde kayıtlı taşınmazların aynen taksimi mümkün olmaz ise satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bazı davalılar, dava konusu taşınmazların taraflar arasında rıza-i taksimle paylaşıldığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yerel Mahkeme; “Davanın kısmen kabulüne” karar vermiştir.
Davalılardan Y. Y.’ın temyizi üzerine Özel Daire; dava konusu edilen taşınmazların, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında 02.04.2007 tarihli rıza-i taksim ve sulh anlaşması düzenlediğinden davanın tümden reddi gerektiğine işaretle karar bozulmuştur.
Yerel Mahkeme; bozma ilamında geçen taksim sözleşmesinin incelenmesinde Ş.. K. . ada .. parselin taksim dışı bırakıldığı gerekçesi ile bahsedilen parsel yönünden direnme kararı verilmiş, diğer parseller yönünden bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyize getirmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Muris F.Y. mirasçıları arasında 02.04.2007 tarihinde düzenlenen rıza-i taksim ve sulh anlaşması başlıklı belgenin dava konusu edilen Şimşelli Köyü, 119 ada, 18 parsel sayılı taşınmazı da kapsayıp kapsamadığı; buradan varılacak sonuca göre bu parsel yönünden ne şekilde karar verilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
1-Dava konusu edilen Ş. K. .. ada, .. parsel yönünden;
Muris F.Y. mirasçılarının 02.04.2007 tarihinde “Rızai Taksim ve Sulh Sözleşmesi” başlıklı belgeyi düzenledikleri dosyada bulunan belgeden açıkça anlaşılmaktadır. Esasen bu husus Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında ihtilaf konusu da değildir. Anılan belgenin 1.maddesinde taraflar, “Paylaşılması ve anlaşılması mümkün olmayan N. Ş.K. . ada, 18 parselde kayıtlı 7.097.06 m2 miktarlı kestanelik yönünden ortaklığında giderilmesi davası devam edecek, satış parası mirasçılar arasında miras paylarına göre paylaşılacaktır.” hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm ile tarafların 18 nolu parseli paylaşım dışı bıraktıkları açıkça anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, mahkemenin dava konusu parsel hakkında taksim sözleşmesi gereğince ret kararı vermeyip esastan karar vermesine ilişkin direnme kararı yerindedir.
Ne var ki, Özel Dairece işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmemiştir. Bu hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
2-Ret kararı verilen diğer parsellere ilişkin temyize gelince;
Yerel mahkemece, Özel Daire’nin bozma ilamına uyularak, diğer parseller yönünden muris Fadime Yıldırım mirasçıları arasında taksim sözleşmesi bulunması nedeniyle ret kararı verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda yeni bir hüküm kurulmuştur. Mahkemenin yeni hükmü davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen yeni hükme karşı temyiz itirazlarını inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna ait olmayıp, Özel Dairece yerine getirilmesi gerekmektedir.
Yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
S O N U Ç : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle DİRENME KARARI UYGUN OLUP, 18 nolu parsel yönünden işin esasına yönelik temyiz itirazları ile, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer parseller yönünden, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 6.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.