Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2019/57
Karar No: 2019/645
Karar Tarihi: 13.06.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/57 Esas 2019/645 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2019/57 E.  ,  2019/645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
    “DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı"na ait işyerini 01/01/2004 tarihinde kiraladığını, daha sonra bu işyerinin defterdarlığa geçmesiyle müvekkiline kiralama tarihinden önceki bir tarih olan 18/01/1999 ile 01/10/2004 tarihine kadar 5 yıl 8 ay 15 günlük süre için 37.946,00-TL ecrimsil bedelini ödemesi için ihbarname gönderildiğini, defterdarlık aleyhine 30/11/2004 tarihli ecrimsil ihbarnamesinin iptali istemli dava açtığını, İstanbul 6.İdare Mahkemesi"nin 12/02/2007 tarihinde 8.927,00-TL"lik kısmının iptaline ve 29.019,00-TL"lik bölümle ilgili iptal isteminin reddine karar verdiğini, gecikme faizi ile birlikte parayı ödediğini, bunun üzerine dava dışı vakıf aleyhine 2007 yılında icra takibi başlattığını, itiraz üzerine itirazın iptalini istediğini, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesince 29/12/2010 tarihinde 1998 yılından kiracı olduğu 2004 yılına kadar tahakkuk eden ecrimsil bedelini ödemiş ise de, bu bedeli davalıdan talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesi ile sadece 6 aylık döneme ilişkin 1.350,00-TL yönünden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiğini, 19/04/2011 tarihinde kendisinden önceki kiracıya yönelik vekaletsiz iş görme hükümlerine göre alacak istemli dava açtığını, Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 01/12/2011 tarihinde davalıya husumet düşmeyeceği, zira yersiz ödediğini iddia ettiği bu ödemeyi kendisinden tahsilatı yapan kuruma yöneltmesi gerektiği, aralarında hiçbir hukuki ilişki bulunmayan davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle husumetten ret kararı verildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 31/05/2012 günlü ilamıyla onandığını ve karar düzeltme isteminin 29/11/2012 tarihinde reddedildiğini, yerel mahkemenin husumetten ret kararının yanlış olduğunu, gerekçesiz olarak bu kararı onayan Yargıtay üyelerinin mahkeme gerekçesine katılıp sorumluluğu paylaşarak kusurlu duruma düştüklerini belirterek maddi zararının tazminini istemiştir.
    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı nedeniyle ve ayrıca HMK"nun 46. maddesindeki şartların oluşmadığını belirterek davanın esastan da reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    GEREKÇE: Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Dava ilk olarak Hukuk Genel Kurulu"na açılmış, Hukuk Genel Kurulunca ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davada 15/02/2017 tarihinde HMK"da yapılan değişiklikler nedeniyle görevsizlik kararı verilerek dosya dairemize gönderilmiştir.
    Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle sorumlulukları, HMK"nun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Kanunda gösterilen sorumluluk nedenleri örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.
    Somut olayda talep, yerel mahkemenin husumetten ret kararının yanlış olduğu ve gerekçesiz olarak bu kararı onayan Yargıtay üyelerinin kusurlu davrandıkları iddiasına dayandırılmaktadır.
    Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir.
    Davacının iddiası ve gelişim biçimi itibariyle, hukuki süreç işlemiş; davacı tarafından da, yargısal yollara başvurulmuştur. Somut olayda yasada sayılan sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç birisi mevcut olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda, dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutulmuştur.
    HÜKÜM: Yukarıda gösterilen nedenlerle;
    1-HMK."nun 46. maddesindeki şartlar oluşmadığından davanın esastan reddine,
    2-HMK."nun 49. maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline ve hazineye gelir kaydedilmesine,
    3-Alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 431,00-TL"den mahsubuna, kalan 395,10-TL"nin istek halinde davacıya iadesine,
    4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.300,00-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,”
    dair oy birliği ile verilen 09.10.2018 tarihli ve 2017/47 E., 2018/47 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm belgelerin okunmasından sonra gereği düşünüldü:
    Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; müvekkilinin, kiraya vereni Balıklı Rum Hastanesi Vakfı olan iş yerini 01.01.2004 tarihinde kiraladığını, İstanbul Defterdarlığınca müvekkiline 18.01.1999-01.10.2004 tarihleri arasında 5 yıl 8 ay 15 günlük süre için 37.946,67TL ecrimisil bedelini ödemesi için 30.11.2004 tarihli ihbarname gönderildiğini, müvekkilinin ecrimisil bedelini gecikme faiziyle birlikte ödediğini ve defterdarlık aleyhine ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemli dava açtığını, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 2005/285 E., 2007/324 K. sayılı kararıyla ecrimisilin 8.927,54TL"lik kısmının iptaline ve 29.019,13TL"lik kısımla ilgili iptal isteminin ise reddine karar verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin dava dışı vakıf aleyhine 2007 yılında icra takibi başlattığını, itiraz üzerine Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/64 E. sayılı dosyasıyla itirazın iptalini istediğini, mahkemece 1998 yılından kiracı olduğu 2004 yılına kadar tahakkuk eden ecrimisil bedeli ödenmiş ise de, müvekkilinin bu bedeli davalıdan talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesi ile sadece 6 aylık döneme ilişkin 1.350,00TL yönünden itirazın iptaline karar verildiğini, Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/213 E., 2011/483 K sayılı dosyasıyla da kendisinden önceki kiracı dava dışı Nilgün Özer aleyhine vekaletsiz iş görme hükümlerine göre alacak davası açtığını, mahkemece davalıya husumet yöneltilemeyeceği, müvekkilinin yersiz ödediğini iddia ettiği bu ödemeyi kendisinden tahsilatı yapan kuruma yöneltmesi gerektiği, aralarında hiçbir hukuki ilişki bulunmayan davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle husumetten ret kararı verildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 31.05.2012 tarihli ve 2012/12560 E., 2012/14138 K. sayılı kararıyla onandığını ve karar düzeltme isteminin de reddedildiğini, yerel mahkemenin husumetten ret kararının yanlış olduğunu, gerekçesiz olarak bu kararı onayan Yargıtay üyelerinin mahkeme gerekçesine katılıp sorumluluğu paylaşarak kusurlu duruma düştüklerini ileri sürerek 25.190,00TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın süresinde açılmadığını, sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delilin sunulmadığını, yerel mahkemece yapılan yargılamada yeterli incelemenin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İhbar olunan hâkim ... beyan dilekçesinde; dava konusu yargılama sonucunda verilen kararın Anayasa’nın ve yasaların amir hükmüne uygun olarak tarafların iddia ve savunmaları incelenip deliller toplandıktan sonra verildiğini, verilen kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesince onandığını, davacı tarafın karar düzeltme isteminin de reddedildiğini, tazminat koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İhbar olunan diğer hâkimler yargılamaya katılmamış ve herhangi bir beyanda bulunmamışlardır.
    İlk derece mahkemesi sıfatıyla Hukuk Genel Kurulunca; “…6100 sayılı HMK"nın 74. maddesine uygun vekâletname ibraz edilmediği ve bu noksanlığın giderilmesi için süre verilmesinin uygun olmayacağı” gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine;
    Yargıtay Büyük Genel Kurulunca; “…1086 sayılı HUMK’da herhangi bir somut düzenleme olmaması nedeniyle 04.02.1959 tarihli ve 14/6 sayılı içtihadı birleştirme kararı çerçevesinde çözümlenen hakimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine açılan tazminat davalarında vekaletname sorunu, 6100 sayılı HMK’nın 74. maddesinde somut bir norma bağlanmış, söz konusu norm ile vekaletnamede özel yetki bulunmaması halinde hâkimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açılamayacağı kabul edilmiş ve bu husus aynı Kanun’un 114. maddesinin (f) bendi uyarınca dava şartı hâline getirilmiştir.
    …dava şartlarından birisinin eksik olması hâlinde nasıl hareket edileceği de HMK’nın 115. maddesinde düzenlenmiştir. Uyuşmazlık konusu olan dava şartı eksikliği tamamlanabilir bir eksiklik olduğuna göre HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davacıya HMK’nın 74. maddesine uygun vekâletname ibraz etmesi için kesin süre verilmesi, verilen süre içinde eksikliğin tamamlanması halinde yargılamaya usulün öngördüğü şekilde devam edilmesi, verilen süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde ise, 6100 sayılı HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gereklidir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulunca Yargıtay Büyük Genel Kurulunun bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 47. maddesi gereğince yargılamanın ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılması gerektiğinden Hukuk Genel Kurulunun görevsizliğine, talep hâlinde dava dosyasının Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin süresi içerisinde talebi üzerine dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
    İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi