22. Hukuk Dairesi 2015/33415 E. , 2018/14556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin ücret ve fazla çalışma esasları bölümünün 4. maddesinde iş kolunda geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi ile kapsam içi işçilere verilen ücret zammı oranının personel ücretlerine yansıtılacağının belirtildiğini, bu konuda ... 16. İş Mahkemesi"nde açılan davanın temyiz incelemesi, sonucu Yargıtayın verdiği bozma kararında davacının Toplu İş Sözleşmesi zamlarını talep etme hakkı olduğunun vurgulandığını, davalı şirketin 2008 yılında söz konusu yönetmeliği değiştirdiğini ama bu değişikliği davacıya tebliğ edip altı işgünü içinde kabulünü sağlamadığını, dolayısıyla yapılan değişikliğin İş Kanunu 22. maddesine göre davacıyı bağlamadığını belirterek fark alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirket çalışanlarına çalışma esaslarında yapılan tüm değişikliklerin duyurulduğunu, anılan çalışma esaslarında kapsam dışı statüde çalışanların toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılacağına dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davacının fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının uyuşmazlığa konu tarihlerde, davalıya ait işyerinde kapsam dışı personel olarak çalıştığı dosya içeriğiyle sabittir.
Davacı tarafça, iş sözleşmesinin 7. maddesi hükmüne, eşit işlem borcuna aykırılık iddiasına ve iş mevzuatına tabi kapsam dışı olan personelin ücret ve fazla çalışma esasları başlıklı yazılı işyeri uygulamasının 4. maddesine dayanılarak, işverenin aylık ücret miktarına uygulaması gereken artış oranlarını uygulamadığı iddia edilmiştir.
Davalıya ait işyerinde 31/08/2000 tarihinde yürürlüğe giren kapsam dışı personel yönetmeliğinin 75/E. maddesinde "İş kolunda geçerli olan toplu iş sözleşmesi ile kapsam içi işçilere verilen ücret zammı oranı ve dönemleri personel ücretlerine aynen yansıtılır. Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararı ile yansıtılan ücret zammı oranının üzerine artış yapılabilir"hükmü düzenlenmiştir.
Yine, 31/08/2000 tarihinde yürürlüğe giren "Türk Telekomünikasyon A.Ş. iş mevzuatına tabi (kapsam dışı ) olan personelin ücret ve fazla çalışma esasları” başlıklı uygulamanın 4. maddesinde de, yönetmeliğe uygun şekilde " İş kolunda geçerli olan toplu iş sözleşmesi ile kapsam içi işçilere verilen ücret zammı oranı ve dönemleri personel ücretlerine aynen yansıtılır. Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararı ile yansıtılan ücret zammı oranının üzerine artış yapılabilir" hükmü kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan yazılı işyeri uygulamalarının yürürlükte bulunduğu dönemle sınırlı olmak üzere, kapsam içi işçilerin iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ücret zammı oranlarının kapsam dışı personele de uygulanması gerektiği açıktır.
Sözkonusu yönetmeliğin ve esasların yürürlüğünün sona erdiği dönem ise 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesi hükmü esas alınarak belirlenmelidir.
Davalı işveren yönetim kurulunun 01/07/2008 tarihinde kabul ettiği "İnsan kaynakları çalışma esasları" başlıklı yazılı uygulamayla, önceki yönetmelik ve esasların yürürlükten kaldırıldığı kabul edilmiş, ücret artışlarına ilişkin bir artış oranı ya da dönemi belirlenmemiştir.
Davalı işverence kabul edilen 01/07/2008 tarihli " İnsan kaynakları çalışma esasları" başlıklı düzenlemeye, 26/09/2008 tarihinde işçi tarafından yazılı onay verildiği ve aynı tarihte davacı işçi bakımından yürürlüğe girdiği, bu suretle önceki düzenlemelerin yürürlükte kalktığı kabul edilmelidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede, davacının fark alacak taleplerinin 2008 Kasım ayından sonrası döneme ait olduğu anlaşılmakla,davacının fark alacak talebinin yerinde olmadığı,bu nedenle Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.