14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1888 Karar No: 2017/5236 Karar Tarihi: 19.06.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1888 Esas 2017/5236 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/1888 E. , 2017/5236 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.08.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2014 günlü hükme ilişkin 01.03.2017 günlü tavzih hükmünün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin paydaş olduğu... İli,... İlçesi, ... Köyü,... Yol Üstü Mevkii 105 ada 185 ve 186 parseller, ... Mevkii 105 ada 273 parsel, ... Mevkii 105 ada 293 parsel sayılı taşınmazlarda ...’nın paylarını davalının 14/12/2010 tarihinde 4794 yevmiye no’lu senet ile satın aldığını, davalının daha önce paydaş olmadığını, resmi senede göre 185 parselde 2240/33600 payın, 186 parselde 2240/33600 payın, 273 ve 293 parsellerde 448/5376’er payın satıldığını, davalıya satılan payların iptaliyle müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde; davacının müvekkilinin paylarını satın aldığı Nazmiye Ulama’nın eşi olduğunu, satıştan haberinin en başından beri olduğunu, araları bozulunca davacının bu davayı kötü niyetle açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemiz tarafından hüküm onanarak kesinleştikten sonra davacı vekili tavzih talebinde bulunarak hüküm kısmının 1. maddesinde 105 ada 273 parsel sayılı taşınmazdaki 104/5376 payın davalı adına kayıtlarının iptaliyle davacı adına tesciline karar verildiğini, ancak dava dilekçeleri ve 1/12 oran payından da anlaşılacağı üzere müvekkili adına 448/5376 payın tesciline karar verilmesi gerektiğini belirterek maddi hatanın düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. Tavzih hükmünü, davacı vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 305. maddesinin birinci fıkrasında “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.” denilmektedir. Somut olaya gelince; asıl davada önalım hakkı kullanılan 273 parsel sayılı taşınmazda 448/5376 pay olup önalım bedeli bu pay üzerinden yatırılmasına rağmen mahkemece maddi hataya yönelik bu parselde 104/5376 payın iptaline karar verildiği ve maddi hataya yönelik bu yanlışlığın Dairemizce onandığı anlaşılmakla mahalli mahkemece yukarıda açıklanan madde gereği maddi hata icrada tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan tavzih isteminin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle tavzih hükmünün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile tavzih hükmünün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.