20. Ceza Dairesi 2016/2779 E. , 2016/5920 K.
"İçtihat Metni" Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkında ... 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 25/12/2015 tarihinde 2015/592 esas ve 2015/622 karar sayı ile verilen "TCK"nın 191/1. ve 2. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile birlikte tedavi tedbiri uygulanmasına," ilişkin kararın, kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/09/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a)Sanık hakkında, ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13/03/2012 tarihli 2012/4175 iddianame sayılı iddianamesi ile TCK"nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı,
b)... 9. Sulh Ceza Mahkemesi"nce yürütülen kovuşturma sonucunda, sanık hakkında 24/09/2012 tarihli, 2012/968 esas ve 2012/3212 karar sayılı karar ile TCK"nın 191/2. maddesi uyarınca "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına," karar verildiği, ilgili kararın, 29/11/2012 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
c)Sanığın yerleşim yeri itibari ile yetkili .... Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nce, tedavi ve denetimli serbestlik uygulanmasına ilişkin kararın infazı için düzenlenen 22/03/2013 tarihli çağrı yazısı, sanığın adres kayıt sisteminde bulunmayan "... Mah. ..... Cad. ... Sitesi C-1 Blok no:... .../..." adresine tebliğ edilmek istendiğinde, "sanığın adresten ayrıldığı ve taşındığı adresin bilinmediği" belirtilerek, iki kez iade edilmesi üzerine, sözkonusu adrese Tebligat Kanunu"nun 21/2. fıkrası uyarınca tebligat yapıldığı, tebligata rağmen 10 gün içerisinde başvuru yapmaması nedeniyle denetimli serbestlik dosyasının 25/11/2013 tarihinde kapatıldığı,
d)Denetimli serbestlik dosyasının kapatılması üzerine, yargılamaya devam eden ... 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin, sanığın savunması alındıktan sonra, 25/12/2015 tarihli, 2015/592 esas ve 2015/622 karar sayılı kararı ile sanık hakkında "TCK"nın 191/1 ve 2. fıkraları uyarınca 1 yıl hapis cezası ile birlikte tedavi tedbiri uygulanmasına" karar verdiği; hükmün gerekçe kısmında ise; "Ünye Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce gönderilen tebligatın adresten ayrıldığı,yeni adresinin bilinmediğinden bahisle 15/08/2013 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, sanığın ilgili adreste oturmadığı tebligat parçasında belirtildiği halde, .... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne sanık adına yine aynı adrese tebligat çıkarıldığı ve bu defasında TK 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, bu suretle gerçekleşen tebligatın usulsüz olduğu, sanığın bu şekilde hakkında verilen denetimli serbestlik tedbirinden haberdar olmaması nedeniyle yasal süresi içerisinde ilgili mercilere başvuruda bulunamadığı anlaşıldığından" ifadelerine yer verdiği, ilgili kararın temyiz edilmeden 09/02/2016 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, mahkemenin gerekçeli kararında denetimli serbestlik müdürlüğünce sanığın adresine yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı belirtilerek sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinden haberdar olmaması nedeniyle müracaatta bulunamadığının kabul edildiği, dolayısıyla yükümlülük ihlali olmadığı kabul edildiği hâlde, sanığın atılı suçtan 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek yeniden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği cihetle hükümde çelişkiye sebebiyet verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir.
Somut olayda, sanık hakkında ... 9. Sulh Ceza Mahkemesi"nce yürütülen kovuşturma sonucunda, 24/09/2012 tarihli, 2012/968 esas ve 2012/3212 karar sayılı karar ile verilen "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin kararın infazı sırasında, çağrı yazısının tebliğine rağmen sanığın, 10 gün içinde başvuru yapmaması üzerine denetimli serbestlik dosyasının kapatıldığı; yargılamaya devam eden ... 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin ise 25/12/2015 tarihli, 2015/592 esas ve 2015/622 karar sayılı kararının gerekçe kısmında, "Sanığa .... Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nce yapılan tebligatların usulsüz olduğuna" ilişkin değerlendirme yapmasına rağmen, hüküm fıkrasında, "sanık hakkında TCK "nın 191/1. ve 2. fıkraları uyarınca 1 yıl hapis cezası ile birlikte tedavi tedbiri uygulanmasına karar verdiği", bu haliyle CMK"nın 230. maddesine aykırı olacak şekilde gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye yol açtığı anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 25/12/2015 tarihinde 2015/592 esas ve 2015/622 karar sayı ile verilen kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 15/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.