Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15887
Karar No: 2017/2684

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15887 Esas 2017/2684 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/15887 E.  ,  2017/2684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekilinin 07/10/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili,... ilçesi, ... köyünde bulunan 1056 parsel sayılı taşınmaz ... İcra Müdürlüğünün 1992/49 sayılı dosyasıyla 13.09.1993 tarihinde ihale yolu ile 15.000.000.-TL bedelle satın alındığı ancak ... Asliye Hukuk Mahkemesine ... Yönetimi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası neticesi davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tesciline dair karar çıktığı ve tapu iptal edilerek Hazine adına ... olarak tescil edildiği belirtilerek, 1056 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile ... vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi sonucunda arazinin değerinin belirlenmesi talep ederek, fazlaya dar hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00.-TL tazminatın tapunun iptal edildiği tarihten işleyecek ticari faizi ile birlikte ayrıca ... 4. İcra Müdürlüğüne, mahkeme masrafı ve vekalet ücreti olarak ödenin 3.155,00.-TL"nin ödeme tarihi olan 04/04/2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 14/01/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00.-TL olarak talep ettiği tazminat talebini 147.924,00.-TL’ye artırmış ıslah harcını da yatırmıştır.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 144.769,39-TL tazminatın ilk 10.000,00.-TL"lik kısmına dava tarihi olan 07.10.2013 tarihinden kalan kısmına ıslah tarihi olan 14.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 3.255,00-TL"lik alacağa ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir
    Dava TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat istemine ilişkindir
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tazminat istemine dayanak ... köyü 1056 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon kararı ile 17.660 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile İsmail Şahin adına tescil edilmiş, 1993 tarihinde yapılan satışla davacıya geçmiştir. Daha sonra ... Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/20 E. - 2005/343 K. sayılı ilamıyla tapu kaydının iptaline, ... niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm 20/06/2006 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 07/10/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı).
    Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı

    oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
    Somut olaya gelince; ormanlar özel mülkiyete konu olamayacak ise de genel arazi kadastrosu sırasında taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün gerçek kişi adına oluşturulduğu, satış yoluyla davacıya geçtiği bu şekilde tapu sicilinin hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararın karşılanması gerektiği kuşkusuzdur.
    Nevar ki; mahkemece hüküm kurulurken bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazın net zirai gelir yöntemiyle dava tarihine göre belirlenen değeri esas alınmak sureti ile hüküm kurulmuştur.
    Tapusu iptal edilen taşınmazların arazi niteliğinde olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece dava tarihi olan 2013 yılı resmi rakamları esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre hüküm kurulması doğru değildir.
    O halde çekişmeli taşınmaz arazi niteliğinde olduğundan sulu-kuru olup olmadıkları, yerleşim alanına uzaklıkları, iklim şartları, toprak ve topoğrafik yapıları ve bölgelerindeki konumları gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmi verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak net gelir yöntemiyle tapu iptali ve tescil davalasının kesinleştiği tarihteki gerçek değerlerinin hesaplattırılması, bu şekilde tapusu iptal edilen tapu sahibinin oluşan gerçek zararının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi kurul raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 30/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi