13. Hukuk Dairesi 2018/1284 E. , 2020/4269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-bir.dos.davalısı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı asıl davada, taraflar arasında 21. Ana İkmal Merkezi Komutanlığının ihtiyacı olan 1.000.000 adet tavuk konservesi alımına ilişkin olarak 15/08/2012 tarihli sözleşme yapıldığını, ihtara rağmen sözleşmede kararlaştırılan nitelikte malın teslim edilmediğini, bu nedenle sözleşme feshedilerek davalı tarafından verilen kesin teminatının hazineye irad kaydedildiğini, yine sözleşme gereği malın teslim alınması nedeniyle kararlaştırılan ceza ve depo ücretinin ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.500,00-TL ceza ile mahcuz malın depoda muhafaza ücreti olarak ödenmesi gereken 25.300,00-TL olmak üzere toplam 27.800,00-TL ceza ve depolama ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen davanın ise reddini dilemiştir.
Davalı asıl davada, davanın reddini dilemiş, birleşen davada ise kârından fedakarlık ederek sözleşme şartlarını yerine getirdiğini, buna rağmen malın teslim alınmadığını, kaldı ki sözleşmedeki uzunluk şartının hangi kenara ilişkin olduğunun belirsiz olduğu, bu hali ile şartı yerine getirmenin mümkün olmadığını ve feshin haksız olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ürünlerin tamamının bedelinden şimdilik 10.000,00-TL, davacı tarafça haksız olarak irad kaydedilen teminat tutarı 138.000,00-TL ve şirketlerinin bir yıl süre ile ihaleden men edilmesi nedeniyle uğradıkları zarardan şimdilik 10.000,00-TL olmak üzere toplam 158.000,00-TL alacağın ticari faizi ile birlikte asıl davada davacı olan ...’ndan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden; açılan davanın reddine, birleşen dava yönünden; bu dosya ile birleştirilen ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/674 esas sayılı dosyası yönünden açılan davanın kabulü ile, 138.000,00-TL teminat bedeli, 10.000,00-TL sözleşme bedeli ve 10.000,00-TL zarar bedeli olmak üzere toplam 158.000,00-TL"nin dava tarihi olan 12/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsili ile davalı- karşı davacıya verilmesine, sözleşme bedeline ilişkin talep yönünden davalı-karşı davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, karar verilmiş; hüküm, asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, asıl davada davalının ihalede belirtilen niteliğe ve boyutuna uygun olmayan malların teslim edilmesinden kaynaklı ihalenin feshedilmesi sonucu malın teslim alınmaması nedeniyle kararlaştırılan ceza ve depo ücretinin tahsilini istemiş, asıl davada davalı birleşen davada davacı ise birleşen dava ile ihalenin haksız feshi nedeniyle ürünlerin tamamının bedelinden şimdilik 10.000,00-TL, davacı tarafça haksız olarak irad kaydedilen teminat tutarı 138.000,00-TL ve şirketlerinin bir yıl süre ile ihaleden men edilmesi nedeniyle uğradıkları zarardan şimdilik 10.000,00-TL olmak üzere toplam 158.000,00-TL alacağın ticari faizi ile birlikte asıl davada davacı olan ...’ndan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl dava yönünden; açılan davanın reddine, birleşen dava yönünden; bu dosya ile birleştirilen ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/674 esas sayılı dosyası yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, “....ağırlıkları belirlenmiş tavuk parçalarının gramaj değerlerinin şartnamede belirtilen değerlere uygun olduğu hatta istenilen tavuk miktarından fazla bile olduğu, tavuğun yapısına bağlı olarak konserve içinde zamanla su çekmesi ve/veya boyut değiştirmesinin mümkün olabildiği, ayrıca böyle bir gıda maddesi için bu tür sınırlandırmaların yapılmasının doğru olmadığı, daha doğru bir yaklaşım olarak parça adedi, parça ağırlığı ve toplam tavuk eti miktarı, süzme ağırlığı gibi parametrelerin ele alınması gerektiği...” belirtilmiştir. Asıl davada davacı ve birleşen davada davalı ... tarafından söz konusu bilirkişi raporuna itiraz edildiği anlaşılmaktadır. 10.06.2014 havale tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunun yaptığı tespitlerin olması gerekene ilişkin olduğu, teslim edilen malların taraflar arasında yapılan ihalede belirtilen şartname ve hükümlere uygun olup olmadığı açıklanmamıştır. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır. Hal böyle olunca; mahkemece, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık ve yeterli bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre asıl davada davacı-birleşen davada davalı ...’nın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.