11. Hukuk Dairesi 2019/2380 E. , 2020/262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Suluova Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13/12/2018 tarih ve 2018/415-2018/349 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, çalışmış olduğu şirketin müvekkilini yurt dışına götürmek istediğini, müvekkilinin bu yüzden pasaportunu işveren şirketin İstanbul’daki adresine teslim edilmek üzere davalı ile gönderdiğini, davalı tarafından müvekkiline ait pasaportun içinde bulunduğu gönderinin alıcısına teslim edilemediğini ileri sürerek, 15.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğunu, buna ilişkin düzenlemeler uyarınca dolaylı zararların müvekkilinden talep edilemeyeceğini, davacının zararı ve illiyet bağını ispat etmesinin gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının yurt dışında işçi olarak çalışmak üzere dava dışı bir şirket ile sözleşme imzaladığı, işveren şirketin gerekli çalışma izninin alınabilmesi için davacıdan pasaportunu göndermesini istemesi üzerine davacının pasarportunu davalı PTT aracılığıyla gönderdiği ancak davalının pasaportu kaybederek alıcısına ulaştıramadığı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5584 sayılı Posta Kanunu"nun 46/1 maddesi "PTT İdaresi üzerine aldığı görevleri kanun dairesinde yapmamaktan, posta ve telgraf havaleleri, posta çekleri hesabı ve ödeme şartlı maddeler ve diğer işlemler dolayısiyle tahsil ettiği paralardan ancak bu kanunda tayin edilen hadler dahilinde sorumludur.” hükmünü haiz olduğu, bu kanun uyarınca çıkartılan Yurtiçi ve Yurtdışı Acele Posta Servisi Yönetmeliğinin 22. maddesine göre PTT İdaresi, APG"lerin kaybı halinde tazminat yönünden APG"nin ilk ağırlık kademesindeki kabul ücretinin en fazla 50 katı ile sınırlı sorumlu olduğu, bu Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca 3,50 TL olan gönderi ücretinin 50 katı olan 175,00 TL maddi tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği, davalının eylemi sebebiyle davacının işini kaybettiği, bu durumun davacının sosyal ve duygusal kişilik değerlerinde objektif bir eksilme meydana getirdiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 175,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Mahkemece, maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından reddedilen tutarın toplamı olan 44.825,00 TL üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır. Ancak karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 10/4 maddesi uyarınca, manevi tazminat davasının maddi tazminat veya parayla değerlendirilebilen diğer taleplerle birlikte açılması halinde manevi tazminat bakımından vekalet ücretine ayrı bir kalem olarak hükmedilmesi gerekmektedir. Aynı maddenin 2. fıkrasında, manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, davalı yararına tarifenin 3. kısmına göre hükmedilen vekalet ücretinin davacı yararına hükmedilen tutarı geçemeyeceği belirtilmiş, tarifenin 13/1. maddesiyle ise, tarifenin 3. kısmına göre nispi olarak hükmedilen vekalet ücretinin, tarifenin 2. kısmıyla, davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenen maktu vekalet ücretinin altında kalamayacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece zikredilen tarife hükümleri gözetilerek, davalı yararına, reddolunan maddi tazminat için 2.180,00 TL maktu, reddolunan manevi tazminat için de 2.180,00 TL maktu olmak üzere cem"an 4.360,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, A.A.Ü.T’ye aykırı olarak tek kalemde 5.280,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyip, bu husus bozmayı gerektirse de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün belirtilen husus bakımından düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme hükmünün, hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan “...5.280,00 TL ücreti vekaletin..” kısmının hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine, "maddi tazminat için 2.180,00 TL maktu, manevi tazminat için de 2.180,00 TL maktu olmak üzere toplam 4.360,00 TL vekalet ücretinin” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 309,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.