19. Hukuk Dairesi 2014/15070 E. , 2015/1043 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalının borcu nedeniyle müvekkiline muhtelif vade ve tutarlarda bonolar düzenleyip verdiğini, bu bonolardan bir kısmını müvekkilinin 3.şahıslara ciro ettiğini, 20.06.2006 vadeli bonoyu ise kendisinde tuttuğunu, davalının bonoları ödemediğini, müvekkili ile davalı hakkında bonolara bağlı muhtelif icra takipleri başlatıldığını, bu bonolardan birinin takibe konulduğu... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2009/18709 sayılı dosyasında müvekkilinin 1.920-TL ödeme yaptığını, ayrıca müvekkilinin elindeki 20.06.2006 vade tarihli 965-TL bedelli bonoya bağlı kendi alacağının da ödenmediğini, müvekkilinin hem bu bonoya bağlı temel ilişkiye dayalı alacağına ilişkin olarak, hem de kendisinin ödediği 1.920-TL" nin rucüen tahsili için davalı aleyhine ... 15. İcra Müdürlüğü"nün 2012/4414 sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ile takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 20.06.2006 vadeli 965-TL bedelli senedin... tarafından protesto edildiğini ve müvekkili tarafından İş Bankasına ödendiğini, davacının 3.kişilere ödediğini iddia ettiği 1.920-TL" nin de, 1.000-TL" lik kısmının 29.01.2011 tarihinde Av. ...in bürosunda davacının borçlu olduğu başka bir icra dosyasına ödendiğini, bakiye kalan paranın da aynı gün davacı şirket yetkilisi olan..." na elden ödendiğini, güvene dayalı ilişki nedeniyle belge alınmadığını, ayrıca davacı şirket yetkilisine 14.11.2008 tarihinde 51.800-TL ödeme yapılmış olup, kooperatif borcuna ilişkin bu kadar ödeme yapılırken eski senet borçlarının ödenmemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ödeme savunmasında bulunan davalının savunmasını yazılı belgelerle ispatlaması gerektiği, davacının 1.920-TL" lik ödemesi bakımından alacaklı banka avukatından belge aldığı, bu ödemeyle ilgili takibe konu senetlerin keşidecisinin davalı olduğu, davacı şirketin bankaya yapmış olduğu ödemeyi
keşideci olan davalıdan talep etme hakkı bulunduğu, davalı tarafından buna ilişkin 1.000-TL" nin Av...."e ödendiği belirtilerek dosyaya tahsilat makbuzu sunulmuş ise de, tahsilat makbuzunun 28.02.2011 tarihli olup, ödemenin 2009/4997 sayılı icra dosya borcuna mahsuben alındığı, davacının ise ödemeyi 2009/18709 sayılı icra dosyasına 10.02.2011 tarihinde yaptığı, sunulan dekontun davacı tarafından yapılan ödeme ile ilgisi olmadığından davalının 1.000-TL ödeme iddiasını ispat edemediği, davalının davacı şirket yetkilisine elden ödendiğini iddia ettiği ve davacı tarafça kabul görmeyen ödemeleri de ispat edemediği, yine dava konusu 965-TL bedelli senet aslının davacı elinde olduğu ve bedeli ödenmiş olsa idi davalının elinde olması gerektiğinden bu senet bedelinin de davalı tarafından davacıya ödenmediği, davalıya yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı ve davacı şirket temsilcisince yeminin eda edildiği, takipten önce davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde görülmediği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının ...15. İcra Müdürlüğü" nün 2012/4414 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, 2.885-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve değişiklikleri ve icra takip giderleri ile birlikte tahsiline imkan verecek tarzda takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olup davalı da itirazında haksız olduğundan asıl alacağın %40" ına karşılık gelen 1.154-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının tazminat talebinin koşullar oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Takip konusu alacağın zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olduğu ve davalının tacir sıfatının bulunmadığı da dikkate alınarak, yasal faize karar verilmesi gerekirken, avans faizine hükmedilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Ancak bu husus, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK 438/7 maddesi uyarınca düzelterek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “avans faizi" kelimelerinin hükümden çıkarılarak, yerine “yasal faiz” kelimesinin yazılmak suretiyle kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, .27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.