12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/438 Karar No: 2019/8497 Karar Tarihi: 09.09.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/438 Esas 2019/8497 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiş, ancak savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle temyize gitmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olduğu ve her iki suçun birlikte işlendiği hallerde zarar suçu-tehlike suçu kriterine göre değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılması mümkün olsa da, mağdurların kovuşturma aşamasında şikayetlerinden vazgeçtikleri gözetildiğinde sanık trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmalıdır. Ayrıca, sanık hak yoksunluğuna hükmedilmesine rağmen bu durumun kanuna aykırı olduğu belirtilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şöyledir: TCK'nın 89/4, 22/3, 62, 179/3, 73/6 ve CMK'nın 196, 321.
12. Ceza Dairesi 2018/438 E. , 2019/8497 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- UYAP kayıtlarına göre 12.06.2015 olan hüküm tarihinde Amasya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın SEGBİS ile alınan 26.05.2015 tarihli savunmasında duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır edilmeden, yokluğunda yargılama yapılarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında; sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunun TCK"nın 89. maddesinde hükme bağlandığı ve aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, mağdurların kovuşturma aşamasında şikayetlerinden vazgeçtikleri gözetildiğinde, sanığın TCK"nın 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğine dair beyanı alınıp, vazgeçmeyi kabul etmesi halinde sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olmaması nedeniyle sanığın unsurları oluşan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği ve somut olayda, sanığın Kayseri 14.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1038 Esas, 2014/785 Karar sayılı, 23.12.2014 tarihli kararı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen ve 31.12.2014 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşen 500 TL adli para cezası ile cezalandırıldığına ilişkin hükmün getirtilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabul ve uygulamaya göre ise;
Sanık hakkında taksirli suçlarda uygulama imkanı olmayan TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanması suretiyle hak yoksunluğuna hükmedilmiş olması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 09.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.