Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1673 Esas 2016/5915 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1673
Karar No: 2016/5915
Karar Tarihi: 14.12.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1673 Esas 2016/5915 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkum olduğunu belirtti. TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından infaz aşamasında dikkate alınabileceğine karar verildiğini ifade eden mahkeme, 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesiyle ilgili düzenlemeleri göz önünde bulundurarak, hükmün düzeltilmesine gerek olmadığına karar verdi. Mahkeme, yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığını, delillerin doğru biçimde belirlendiğini ve sanığın suçu işlediğinin saptandığını belirtti. Kararda, hükümde belirtilen ceza miktarıyla tutuklu kalınan sürenin dikkate alınarak tahliye talebinin reddedildiği ifade edildi. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 53. maddesi ve 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi gösterildi.

20. Ceza Dairesi 2016/1673 E. , 2016/5915 K.
"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınabileceği değerlendirilmiştir.
6545 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinde yer alan “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek...” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde, tebliğnamedeki “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” kısmının çıkartılarak, hükmün düzeltilerek onanmasını isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddine, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.