16. Hukuk Dairesi 2018/4852 E. , 2018/6599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ... TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 45 ve 47 parsel sayılı ve sırasıyla 2.226,79 ve 2.687,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 119 ada 45 parsel kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 119 ada 47 parsel irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak muris ... ... mirasçıları adına tescili istemiyle her bir parsel hakkında ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dosyalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 119 ada 45 ve 47 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tarafların Mayıs 1289 tarih ve 129 nolu tapuya hissedar oldukları, hazırlanan taksim sözleşmesinin tüm hissedarların katılımıyla yapılmaması sebebiyle geçerli olmadığı ancak fiili taksimin varlığını kabul etmek gerektiği, davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşmediği, davalı yanın ise tapu kaydında hissedar olduğu kabul edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Davacı ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1994/49 Esas ve 2001/124 Karar sayılı müdahalenin men"ine ilişkin ilamına, davalılar ise tapu kaydı, taksim sözleşmesi ve satın almaya dayanmışlardır. Ancak mahkemece, müdahalenin men"i dosyasındaki ilamın taraflarıyla, iş bu dosyanın taraflarının aynı olup olmadığı belirlenmediği gibi müdahalenin men"ine ilişkin ilamın çekişmeli taşınmazlarla ilgili olup olmadığı da araştırılmamış ve davalıların dayandıkları tapu kaydı, taksim sözleşmesi ve satım sözleşmesi taşınmazlara uygulanmamış, dava konusu taşınmazların taksimen kime kaldığı belirlenmeksizin hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle müdahalenin men"i dosyasındaki ilamın taraflarıyla işbu dosya taraflarının kim olduklarının ve aralarında kesin hüküm oluşturacak ırsi bağ bulunup bulunmadığının belirlenebilmesi maksadıyla Nüfus Müdürlüğünden aile nüfus kayıt örnekleri dosya arasına getirildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları ve fen bilirkişisi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından müdahalenin men"i dosyasındaki taşınmazların sınırları itibariyle dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı sorulup saptanmalı, ilamda kayıt kapsamı belirlenmemişse aynı yöntemle dayanılan tapu kaydının kapsamı belirlenmeli ve taksim sözleşmesi ile kime hangi taşınmazın isabet ettiği, dava konusu taşınmazların kime kaldığı ve satım sözleşmesinin hangi taşınmaza ait olduğu belirlenmeli, aynı tapu kaydı kapsamında kalıpta dava konusu edilmeyen taşınmazlar belirlenerek kimler adına tespit edildiğinin de birlikte değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeli, fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir rapor alınmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
13.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.