16. Hukuk Dairesi 2018/4851 E. , 2018/6598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ... TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 48, 49, 50 ve 51 parsel sayılı ve sırasıyla 3.047.47, 3.593.86, 3.256.21 ve 715,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 119 ada 48, 49 ve 50 parseller kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma, 119 ada 51 parsel ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 119 ada 48 parsel ..., 119 ada 49 parsel ..., 119 ada 50 parsel ..., 119 ada 51 parsel ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı ve taksime dayanarak adına tescil istemiyle her bir parsel hakkında ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dosyalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 119 ada 48, 49, 50 ve 51 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tarafların Mayıs 1289 tarih ve 129 nolu tapuya hissedar oldukları ve davacının murislerinin bu tapu kaydındaki paylarını sattığı, hazırlanan taksim sözleşmesinin tüm hissedarların katılımıyla yapılmaması sebebiyle geçerli olmadığı, ancak fiili taksimin varlığını kabul etmek gerektiği, davalıların taşınmazlara 1970"ten beri zilyet oldukları kabul edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Davacı ile davalılar aynı tapu kaydı ve taksim sözleşmesine dayanmışlar ve ayrıca aralarında görülen müdahalenin men"ine ilişkin davaları da ayrı ayrı delil olarak göstermişlerdir. Ancak mahkemece, davacı ve davalıların dayandığı müdahalenin men"i dosyalarındaki ilamların taraflarıyla, iş bu dosyanın taraflarının aynı olup olmadığı belirlenmediği gibi müdahalenin men"ine ilişkin ilamların çekişmeli taşınmazlarla ilgili olup olmadığı araştırılmamış ve tarafların dayandıkları tapu kaydı ve taksim sözleşmesi taşınmazlara uygulanmamış, dava konusu taşınmazların taksimen kime kaldığı belirlenmeksizin hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle müdahalenin men"i dosyalarındaki ilamların taraflarıyla işbu dosya taraflarının kim olduklarının ve aralarında kesin hüküm oluşturacak ırsi bağ bulunup bulunmadığının belirlenebilmesi maksadıyla Nüfus Müdürlüğünden aile nüfus kayıt örnekleri dosya arasına getirildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları ve fen bilirkişisi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından müdahalenin men"i dosyalarındaki taşınmazların sınırları itibariyle dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı sorulup saptanmalı, ilamlarda kayıt kapsamı belirlenmemişse aynı yöntemle dayanılan tapu kaydının kapsamı belirlenmeli ve taksim sözleşmesi ile kime hangi taşınmazın isabet ettiği, dava konusu taşınmazların kime kaldığı belirlenmeli, aynı tapu kaydı kapsamında kalıp da dava konusu edilmeyen taşınmazlar belirlenerek kimler adına tespit edildiğinin de birlikte değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeli, fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir rapor alınmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.