Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7472 Esas 2017/1614 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7472
Karar No: 2017/1614
Karar Tarihi: 06.03.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7472 Esas 2017/1614 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan bir kamu davasında, sanık katılana ait çeki sahte olarak düzenleyip kullandığı iddiasıyla suçlu bulunmuştur. Gerçeğin ve suça konu çekin katılanın bilgisi ve rızası üzerine düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti için tanık dinlenilmesi, takibe konulduğu icra takip dosyasının getirtilmesi, ödeme durumunun tespit edilmesi, örneklerinin dosyaya konulması, ilgili bankadan araştırma yapılması ve denetime olanak verecek şekilde tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme ayrıca, adli emanetin kayıtlı bulunan suça konu çek hakkında karar verilmemesi ve sanığın hak yoksunluğunun yetkileri bakımından kendi alt soyu üzerinde uygulanamayacağı ancak diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiği hususlarının gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenlerle hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. ve 53/3 maddeleri
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
11. Ceza Dairesi         2015/7472 E.  ,  2017/1614 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı kararında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere; belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamaz ise de failin, belgede sahtekarlıkta bulunmak kastına etki yaptığı, belgede sahtecilik suçlarında kastın, zarar vermek bilinç ve iradesi olduğu cihetle, sanığın katılana ait çeki sahte olarak düzenleyip kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında, gerçeğin ve suça konu çekin katılanın bilgisi ve rızası üzerine düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından, ... isimli kişinin tanık olarak dinlenilmesi, çekin takibe konulduğu icra takip dosyası getirtilip borca veya imzaya bir itirazın olup olmadığı, ödeme durumunun bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra denetime olanak verecek şekilde bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, sanık tarafından katılan adına daha önce imzalanıp ödenen çekler olup olmadığı ilgili bankadan araştırılıp gerektiğinde çek/çeklerin verildiği kişilerin de tanık olarak dinlenmesi sonrasında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın suç kastı saptanıp, hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi,
    2- Adli emanetin 2010/9 sırasında kayıtlı bulunan suça konu çekin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi, yasaya aykırı,
    3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından hiçbir şekilde uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.