13. Hukuk Dairesi 2015/13732 E. , 2016/24082 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... Barosuna kayıtlı olarak serbest avukat olduğunu,... T.A.Ş. Alsancak Şubesinin borçlularından... aleyhindeki icra takipleri devam ederken, ilgili dosyalara davalı ... tarafından ödemeler yapılarak, alacaklı ... "tan dosyaların davalı tarafından temlik alındığını, bu temliknameyle birlikte ilgili dosyaları devralan davalının 2009/15442, E. sayılı taşınmazın satışının yapılacağı dosyayı takip konusunda vekaletname verildiğini, vekaletname uyarınca ilgili icra dosyasından 15 gün içerisinde yeniden satış istediğini ve 2 ay sonraya satış günü aldığını, satış için gerekli bütün işlemler yapıldığını, gazete ilanı 3.000,00 TL civarında olması sebebi ile davalı/borçludan masraf talep edildiğini, ancak defalarca talep edilmesine rağmen, gerekli masraf karşılanmadığından satışın düştüğünü, davalı tarafından gerekli masrafların derhal getirileceği ve tekrar satış işlemlerinin yapılması istenildiğini, bunun üzerine 2. Kez taşınmazın satışını istediğini ve ilgili işlemleri tekrarladığını, tapuya yazı yazıldığını, takyidatların istendiğini, masraf konusunda yine sıkıntı yaşanması üzerine bu defa satış günü alınmadığını ve masrafın yatırılmasının beklendiğini, davalıya Karşıyaka 5. Noteriliği"nin 30.10.2012 tarih ve 28091 yevmiye nolu ihtarname gönderilerek "Temlik alınan icra dosyalarından olan 2009/15442 sayılı dosyada borçlu... hakkındaki işlemlerin devam ettiği, dosyanın temlik alındığı ve vekalet verildiği tarihten sonrasında, gerek satış ve gerekse diğer icra masrafları talep edildiği halde ödenmediği ve bu yüzden de 2 kez talep edilen taşınmaz satış işlemlerinin gerçekleştirilemediği, bu itibarla satış ve icra işlemlerindeki masraflar için irtibata geçilerek ödeme yapılması, aksi taktirde sorumluluk kabul edilmeyeceği" ihtar edildiğini, bu ihtardan sonra davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalıya Karşıyaka 5. Noterliğinin 04.01.2013 tarih ve 432 yevmiye nolu ikinci ihtarname gönderilerek; "Daha önceden ihtarname gönderilerek, borçlu... hakkındaki icra dosyasında gerekli olan masrafların talep edilmesine rağmen, herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi, irtibata da geçilmediği, bu sebeple de dosyadaki vekillik görevinden istifa edildiği, istifa sebebi ile de, gerek karşı yan vekalet ücreti ve gerekse alacaklının ödemesi gereken vekalet ücretinin tamamının, ihtarın tebliğinden itibaren 2 gun içinde ödenmesi, aksi taktirde bu alacaklar için yasal yollara başvurulacağı"nın ihtar edildiğini, ihtara rağmen vekalet ücreti ödenmeyince davalı aleyhine ... 23. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1353 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davlı tarafından takibe itiraz ediliğini belirterek ... 23. İcra Müdürlüğünün 2013/1353 sayılı icra dosyasına yapılan itirazın tamamının iptali ile birlikte, takibin devamını, İİK 67/2 maddesi uyarınca, alacağın %20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini talep etmiştir.
Davalı, davacının vekillik görevini iyi şekilde yerine getirmediğini, hacizlerin düşmesine neden olduğunu, 1. sıradaki haciz hakkını kaybettiğini ve haciz düştükten sonra davacı tarafından masraf istendiğini, haklı istifa olmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ... 23. İcra Müdürlüğünün 2013/1353 sayılı takip dosyasında davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının vekili olarak takip ettiği icra dosyasına ilişkin masrafların ödenmediğini, bu nedenle vekillik görevinden istifa ettiğini ileri sürerek, vekalet ücretine konu alacağın tahsili için yaptığı takibe itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı, davacının istifasının haklı sebebe dayanmaması nedeniyle ücret talep edemeyeceğini savunmuştur.
Borçlar Kanunu’nun 512. maddesine göre, vekillikten istifa her zaman mümkün olup, bu istifa vekalet ilişkisini ileriye doğru sona erdiren bozucu ve yenilik doğuran bir işlemdir. Ancak istifa haklı değil ve müvekkil de bu nedenle zarara uğramışsa, vekil bu zarardan sorumludur. Avukatlık Kanunu’nda ise haksız istifa halinde, vekil yönünden Borçlar Kanunu’ndaki aynı konuya ilişkin düzenlemelere göre daha ağır bir sorumluluk esası getirilmiştir. Gerçekten de, Avukatlık Kanunu’nun 174/1 maddesinde “üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat ücret talebinde bulunamaz.” hükmü mevcut olup, bu hükümle, vekaletten haklı bir neden olmadan istifa eden avukatın, Borçlar Kanunu’ndaki vekalet akdine ilişkin genel düzenlemelerden farklı olarak, herhangi bir zarar şartı olmadan da müvekkile karşı sorumlu tutulduğu görülmektedir. Anılan düzenlemeye göre, haksız olarak işi bırakan, vekaletten istifa eden avukat, ücrete hak kazanamadığı gibi, aksine bir hüküm mevcut değilse aldığı peşin ücretleri, kullanmadığı masraf avanslarını da iş sahibine iade etmek zorundadır.
Avukatlık Kanunu’nun 171/1 maddesinde düzenlenen “Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.” ve “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi”nin 2. maddesinde düzenlenen “...avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır.” hükümleri gereğince de avukat, aksine sözleşme yoksa, işi sonuna kadar takip edip sonuçlandırmadan ücretini talep edemez. (Bkz. Aynı doğrultuda HGK. 23.3.1983 4/562-156; HGK. 3.7.1987 3/92-599; 13. HD. 2005/15433 E. 2008/3694 K.; 13. HD.2008/6280 E. 2008/11580 K.) Ancak haksız azil halinde olduğu gibi, avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de, işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukat, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebilir. Öte yandan, vekalet ilişkisi bir bütün olup, vekaletten azil gibi, istifa da, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet eder. Zira, azil ve istifa ile birlikte vekalet akdinin en önemli unsurlarından olan “güven ilişkisi” de sona ermektedir.
Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakacak olursak; bilirkişi raporunda, icra dosyası yönünden satış masrafları yatırılmadığı için haciz kalkacağından, 11.05.2012 tarihi itibariyle haczin sona ermekte olduğu, davacının haczin düşmesinden sonra 30.10.2012 tarihinde davalıdan masraf talep ettiği belirtilmiştir. Mahkemece davacı vekilinin görevini gereği gibi yerine getirdiği, masrafların davalıya ait olmasına rağmen masrafların karşılanmadığı, bu şekilde haczin düşmesine davalı bizzat kendisi sebebiyet verdiğinden ayrıca Karşıyaka 5. Noterliğinin 30/10/2012 tarih 28091 yevmiye nolu ihtarı ile de masrafların yatırılması istendiğinden, Karşıyaka 5. Noterliğinin 04/04/2013 tarihli 00432 yevmiye nolu ihtarname ile davacının vekillik görevinden istifa ettiğinden, istifasının haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Oysa ki davacı tarafından davalı bankaya gönderilen 04.04.2013 tarihli ihtarnamede istifa sebebi olarak davalı tarafından icra dosyasındaki satış masraflarının ödenmemesi hususları ileri sürülmüş olup, istifanın haklı olup olmadığının bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. İcra dosyasının incelenmesinde; 1. sıradaki haciz hakkının kaybedildiği, 01.11.2011 tarihinde yeniden uygulanan hacizde de son sırada yer aldığı, 11.05.2012 itibari ile satış masrafı yatırılmadığı için haczin düştüğü ve davacının haczin düşmesinden sonra 30.10.2012 tarihinde ihtarname ile davalıdan masraf talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, masrafın yatırılması için gerekli işlemlerin yapılmaması ve süresi içinde de satış için gerekli masrafın yatırılması gerektiğine dair ihtarın yapılmaması hususları üzerinde durulmadan ve yeterince araştırma ve inceleme yapılmadan ve haklı istifaya ilişkin gerekçe açıklanmadan, istifanın bu kapsamda haklı olup olmadığı değerlendirilmeden, bilirkişi raporunun aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 35,10 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.