12. Ceza Dairesi 2018/417 E. , 2019/8490 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Her iki sanık için;
TCK"nın 89/4, 62, 51/1-3-7, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan sanık ... müdafii, sanık müdafii, katılanlar vekilleri, tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Katılan ... vekilinin, sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Katılan vekilinin yüzüne karşı 18.05.2015 tarihinde verilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 10.06.2015 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE;
2-Sanık ... ve katılan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre; 10.08.2014 tarihinde, saat: 18:00’de, meskun mahalde, iki şeritli, iki yönlü, sollama yasağı bulunan kuru, düz asfalt yolda, sanık ...’ın sevk ve idaresindeki aracıyla sollama yaptığı sırada, ön ilerisinde seyreden ve sola dönmek için manevra yapan katılan sanık ...’in idaresindeki aracına çarpması sonucu ...’in basit tıbbi müdahale ile giderilemez, hayati fonksiyonlarını hafif birinci derece kemik kırığı oluşacak ve aracında yolcu olarak bulunan ...’in basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte, sanık ...’ın aracında bulunan eşi ...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, kızı ...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilemez, hayati fonksiyonlarını orta (2-3) derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmaları ile sonuçlanan somut olayda;
a-)TCK"nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak bu suçun şikayete tabi olsun veya olmasın bütün hallerinin CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında, CMK’nın 253. maddesi gereğince sanıklar ve mağdurlar arasında uzlaşma sağlanamadığı, ancak kovuşturma aşamasında 16.02.2015 tarihli duruşmada ...’ın şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanık ...’in yalnızca katılan ...’a yönelik Yalova Devlet Hastanesi raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilemez, vücudundaki kemik kırığının hayati fonksiyonlarını orta (2-3) derece etkileyecek nitelikte yaralanması nedeniyle sorumlu tutulacağı gözetilerek, sanığın hukuki durumu değerlendirilip cezalandırılması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek, TCK"nın 89/4. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi,
b-)Sanık ...’ın sollama yasağı olduğunu gösterir düz şerit çizgisine rağmen önündeki aracı sollamak sureti ile kazaya neden olduğu tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından sabit olan sanığın eylemini bilinçli taksir ile işlediğinin kabulü ve hakkında TCK"nın 22/3. maddesinin uygulanması sureti ile bir hüküm kurulması gerekirken, eylemin basit taksirle işlendiğinin kabulü sureti ile ve suç niteliğinde yanılgıya düşülmesi veTCK"nın 22/4-5. madde ve fıkralarına göre taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek cezanın failin kusuruna göre belirleneceği, birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkesin kendi kusurundan dolayı sorumlu olacağı ve cezalarının da kusura göre ayrı ayrı belirleneceği hükmü nazara alınmaksızın, mahkemece itibar edilen oluşa uygun bilirkişi raporunda sanık ...’ın asli, katılan sanık ...’in tali kusurlu olduğunun belirlenmesi karşısında; kusur oranına göre sanıklar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması yerine, olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olan sanık ... ile tali kusurlu katılan sanık ... hakkında aynı cezaya hükmedilmesi sureti ile sanık ... hakkında eksik ceza tayini,
Kabule göre de;
a-)Sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (f-g) bentlerinde yer alan " sebep ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
b-) 5237 sayılı TCK"nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususlarının kararda gösterilmemesi,
c-)5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, “Sanıklara verilen hapis cezası ertelendiğinden 5237 sayılı TCK."unun 53. maddesinde belirtilen güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına yer olmadığına,” şeklinde yanlış gerekçeyle karar verilmesi,
d-)TCK"nın 50. maddesinin sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken sanıkların, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; yargılama sırasındaki davranışları lehine değerlendirilerek cezalarında TCK"nın 62. maddesi gereğince indirim uygulanan, lehe hükümlerin uygulanmasını talep eden sanıklar hakkında, TCK’nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 09.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.