Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/4420 Esas 2016/962 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4420
Karar No: 2016/962
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/4420 Esas 2016/962 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2015/4420 E.  ,  2016/962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali
    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde ayrı ayrı temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karar davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalı kiracının temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-)Davalı kefilin temyiz itirazlarına gelince;
    Davada dayanılan ve karara esas alınan 01.09.2008 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeyi davalı şirket kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı 07.03.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.09.2009 ile 01.09.2011 tarihleri arası kira farkı ile 14.02.2011 tarihinden sonra muaccel hale geldiğini iddia ettiği bir kısım kira paralarını istemiştir. Mahkemece davalı kefilin 01.09.2010 tarihine kadar kira farklarından 1.865,50 TL sorumlu olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden davalı kefilin itirazının iptaline karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 493. maddesinde (TBK 600) "" Bir kimse mahdut bir zaman için kefil olupta bu zamanın inkızasını takip eden bir ay zarfında alacaklı bu bapta icraya veya mankemeye müracaatla hakkını takip etmezse yahut takibatına uzun müddet fasıla verirse kefil kefaletten beri olur "" düzenlemesi bulunmaktadır. Düzenleme gereği davalı kefil kefalet süresi sonunda borcundan kurtulur. Olayımızda sözleşme süresi 01.09.2010 tarihinde sona ermiş, icra takibi 07.03.2011 tarihinde başlatılmıştır. Bu durumda yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı kefil kefaletten beri olduğundan davalı kefil hakkındaki davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır
    SONUÇ:Yukarıda ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı kefilin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.