16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4174 Karar No: 2018/1272 Karar Tarihi: 25.04.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4174 Esas 2018/1272 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanık \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan hüküm giymiştir. Suç tarihinin \"27.07.2016\" olarak düzeltildiği ve yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirtilmiştir. Sanığın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği için temyiz davasının reddedilmesine karar verilmiştir. Hüküm TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddelerine göre verilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2017/4174 E. , 2018/1272 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda suç tarihi, “18.08.2016” olarak gösterilmiş ise de, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu ve temadinin yakalanma ile kesildiği de nazara alındığında, suç tarihinin “27.07.2016” olarak mahallinde düzeltilmesi ve gerekçeli karar başlığında sanığın açık kimlik bilgilerinin mahallinde yazılması olanaklı kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.