Esas No: 2005/956
Karar No: 2006/1243
Karar Tarihi: 6.3.2006
Bilirkişi Raporu - Eser Sözleşmesinin İfası - Yangın Sonucu Oluşan Zararın Yangını Çıkartan Taraftan Talep Edilmesi - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2005/956 Esas 2006/1243 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, eser sözleşmesinin ifası sırasında iş sahibinin uğradığı zararların giderilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkeme, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporu sonucunda davalı yüklenicinin kusursuz olduğuna karar vermiş ve davanın reddine hükmetmiştir. Ancak, BK.nun 53. maddesi gereği hukuk hakiminin kusur olup olmadığına ceza mahkemesinin kesinleşen beraat kararına göre karar verme zorunluluğu olmadığı belirtilmiştir. Yüklenicinin eseri özenle meydana getirme borcu olduğu ve teslim edileceği ana kadar eseri koruma yükümlülüğünün de bulunduğu ifade edilmiştir. Mahkemece yeterli delil incelenmediği ve yanlış değerlendirme yapıldığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, BK.nun 53. maddesi (hukuk hakiminin kusur olup olmadığına karar verme zorunluluğu olmaması) ve BK.nun 356 ve devamı maddeleri (yüklenicinin eseri özenle meydana getirme borcu) verilmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2005/956 E., 2006/1243 K.
15. Hukuk Dairesi 2005/956 E., 2006/1243 K.
- BİLİRKİŞİ RAPORU
- ESER SÖZLEŞMESİNİN İFASI
- YANGIN SONUCU OLUŞAN ZARARIN YANGINI ÇIKARTAN TARAFTAN TALEP EDİLMESİ
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 53 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 356 ]
"İçtihat Metni"
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin ifası sırasında iş sahibinin uğradığı zararların giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile davalı yüklenicinin kusursuz olduğu ve bu nedenle beraatine karar verilip kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
BK.nun 53. maddesi hükmüne göre hukuk hakimi kusur olup olmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile de bağlı değildir. Ceza ve Hukuk Mahkemeleri kararları arasındaki ilişkiyi düzenleyen bu hüküm hukuk hakimini ceza mahkemesinin kesinleşen kararı karşısında maddi hukuk bakımından kural olarak bağımsız kılmaktadır. Kanun koyucu cezayı gerektiren hükümlerle tazminatı gerektiren hükümleri sevkederken daima farklı görüşlerle hareket ettiğinden medeni hukuk ve ceza hukukundaki sorumluluk şekilleri birbirinden farklı olacaktır. Tazminata karar verecek hukuk hakimi ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı değildir.
Dava konusu olayda davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. Zarar da yüklenicinin üstlendiği inşaatın yapımı sırasında çıkan yangın sonucu oluşmuştur. BK.nun 356 ve devamı maddelerine göre yüklenicinin eseri özenle meydana getirme borcu vardır. Bu borç eser sözleşmesinin kurulmasıyla başlar eserin iş sahibine teslimine kadar devam eder ve bu borcun içerisinde teslim edileceği ana kadar eseri koruma yükümlülüğü de vardır. Ceza mahkemesindeki yargılamada olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK.nun 383/1. maddesinin unsurlarının bulunup bulunmadığı ve yangının çıkmasında sanıkların kusurları olup olmadığı araştırılmış, yüklenicinin özen borcu ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Bu durumda hukuk hakimi ceza mahkemesinin beraat ve kusur bulunmadığına dair kararı ile bağlı bulunmadığı ve ceza yargılamasında davalı yüklenicinin BK.nun hükümlerine göre sorumluluğu araştırılmadığından mahkemece taraflara varsa başka delilleri ibraz ettirilip oluşturulacak bilirkişi kurulundan davalı yüklenicinin BK.nun 356 ve devamı maddeleri hükümlerine göre sorumlu olup olmayacağı ve miktarı konusunda rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 6.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.