14. Hukuk Dairesi 2017/2213 E. , 2017/5193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.11.2015 gün ve 2015/7407 Esas, 2015/10539 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı SGK tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Davacılar, murisleri ..."ın 21.01.2010 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin borca batık olduğundan mirasın hükmen reddi isteminde bulunmuşlardır.
Mahkemece davacılar... yönünden HMK"nın 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davacı ... yönünden ise davanın kabulü ile mirasın hükmen reddine, davacının şahsen borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Hüküm, davalıların temyiz etmesi üzerine Dairemizin 17.11.2015 tarih, 2013/521 E. 2014/36 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Davalı SGK vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Öte yandan; mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Murisin üzerine kayıtlı 1964 model ...marka aracı olduğu anlaşılmakla mahkemece aracın bedeli tespit edildikten sonra karar verilmesi gerekirken, belirtilen husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan; davacılar... yönünden işlemden kaldırılan davanın 3 ay içinde yenilenmemesi nedeniyle HMK 150/5 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Müteveffanın vefatı anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği, bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması (TMK m. 584/2) sonucunu hasıl eden, "mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar" yönündeki (TKM m. 539/1, TMK m. 599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türüdür. Bu niteliği gereğince maktu harca tabidir ve kabul veya reddi halinde de maktu vekalet ücretine hükmedilir.
O halde; hüküm, vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından temyiz edildiğine, davalı kurum yargılama oturumlarında kendisini vekille temsil ettirdiğine ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre, davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması da doğru olmamıştır.
Mahkemece verilen hükmün anılan gerekçelerle bozulması gerekirken sehven değişik gerekçeyle bozulduğu karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı SGK vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizce verilen 17.11.2015 günlü ve 2015/ 7407 Esas ve 2015/10539 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve yukarıda yazılı değişik gerekçelerle hükmün BOZULMASINA, 19.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.